Fetullah Gülen ve Türkiye’de İslam’ı Tahrif Hareketleri
Bu din, nasıl ki ilke ve prensipleri ile Rabbani ise, bu dine hizmet etme ve bu dini yayma da Rabbani bir yol ve metot üzere olması şarttır. Hak bir davaya batıl yollarla hizmet edilmez. F.G. örgütünün başına gelen felaketi hazırlayan en büyük sebep onların bu kurala aykırı olarak hedeflerine ulaşmak için her yolu mübah saymalarıdır. Bu yazının konusu F.G’nin sadece dini ile sınırlı olduğu için diğer yönlerine dokunmayacağız.
Fetullah Gülen yapılanmasının palazlanmaya başladığı dönem bizim ortaokul-lise yıllarımıza denk düşer. Bu dönem kendisi hakkında henüz olumsuz bir şey söylenmediği ve dinleyenler üzerinde çok ciddi etki bırakan vaaz kasetlerinin elden ele dolaştırıldığı dönemdir. Ben canlı olarak dört vaazını dinledim. Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde bir Ramazan ayında Fatih Camii’nde akşam-yatsı arası haftada bir gün vaaz verdi. Kendisi ve onu dinleyen cemaat hakkında doğrudan bir kanaat sahibi olmak için haftada bir olmak üzere Fatih Camii’nde 4 vaazını dinledim. Kendi cemaati ikindi namazına gelip bir daha dışarı çıkmıyor, oruçlarını yanlarında getirdikleri iftariyeliklerle açıyorlardı. Daha o dönemde Fatih Camii’ni iftar öncesi hemen hemen dolduran bir cemaati vardı. Kendime ana giriş kapısının bir iki metre ilerisinde ancak yer bulabiliyordum. Bir keresinde Fetullah Gülen geldi tam arka çaprazımda oturdu, sarığını taktı, cübbesini giydi ve kalkıp kürsüye gitti. Orada ilk ve son kez kendisini yakından gördüm. Kürsüye çıkıp da besmeleyi çektiğinde bir uğultu kopuyor, ağlama sesleri kubbeyi sarıyordu.
Aradan yıllar geçti, şöhreti yayıldı, sağ ve sol siyasilerin gözdesi oldu. Görüşmekten özellikle kaçındığı tek siyasi lider Erbakan Hoca’mız oldu. Merhum Şevket Kazan’ın ifadesine göre Erbakan Hoca kendisine Gülen’le görüşme yapması için görev vermiş. İki yıl il, il dolaşarak takip etmiş ama her gittiği yerden kaçıp gittiği için bu görüşme gerçekleşememiş ve iki yılın arkasından bu takibi bırakmış.
F. Gülen hem laik ve hem de dindar çevrelerin gözdesi olarak çok hızlı yükseldi. Okullar, dershaneler, yurtlar, yayınevleri, dergiler, gazeteler, televizyonlar birbiri peşine onların tekeline girmeye başladı. Zaman gazetesi günlük satışı bir milyon üzerine çıktı. Gülen’in katılımıyla “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı” tarafından düzenlenen........
© Milli Gazete
visit website