menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Can verip cennet alanlar / Firavun’un sihirbazlarının imanı

13 1
22.09.2024

Firavun’un sihirbazları meydana dünya hırsı ile dolu olarak ve kâfir olarak girdiler ama meydandan tertemiz mümin olarak çıktılar. Zira onlar sihir konusunda çok iyi yetişmişler ve bunun öncesinde kendilerinin attıkları adımların, gösterdikleri sihrin değerini ve ölçüsünü gayet iyi biliyorlardı. Şimdi gördüklerinin kendi yaptıkları ile kıyaslanamaz olduğunu gördüler ve bunun için bu adımı attılar, secdeye kapandılar. Onlar “iman ettik” derken bunu bütün hücrelerinde hissederek söylediler. Çünkü bu kelimeyi söylerken ne kadar ağır bir bedel ödeyeceklerinin farkında olarak söylediler. Onlar bu meydanda imanlarını ilan etmekle Firavundan alacakları bütün mükâfatları, malı, makamı, itibarı ve nüfuzu kaybedeceklerini de biliyorlardı. Buna karşılık Hz. Musa’ya tabi olurlarsa karşılaşacakları zulüm ve işkenceleri de çok iyi biliyorlardı. Bunun için onların imanı sadece Yüce Allah’ın yanında olana yönelme ve O’nun rızasını ve ihsanını talep etmedir. İşte bu gerçek bir imandır.

Firavun hiddetinin son noktasında olarak onlara tehditler savurdu: “Ahdim olsun ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece hangimizin cezasının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu anlayacaksınız!” (Taha, 71) Firavun’un bu sözleri tarih boyunca gelmiş bütün kibirli, zalim ve sapıkların akıl dünyasını gösteriyor.

Firavun burada bir de önemli bir saptırma yapıyor. Halkın gözünden sihirbazların âlemlerin Rabbine yaptıkları iman ve secdeyi saklamak istiyor. Sihirbazların açıkça, “Musa’nın Rabbine iman ettik” demelerine rağmen o “siz ona (Musa’ya) iman ettiniz öyle mi?” diyor. Şimdilerde de bizim bir kısım laik kafalılar Allah’a, Kur’an’a, Peygambere düşmanlıklarını gizlemek için şeriata küfrediyorlar. Diğer yandan da, “Ezanın bekçisi biziz” demekten utanmıyorlar. Aynı kafa, aynı küfür, aynı saptırma…

Firavun ki, insanların maddi hayatlarına hükmettiği gibi kalplerine ve akıllarına da hükmetme iddiasındadır. Bunun için “Ben size izin vermeden ona inandınız öyle mi?”........

© Milli Gazete


Get it on Google Play