İslamcılığın temsil sorunu
Bu köşede daha önce yazmış olduğumuz iki yazıda İslamcılık tartışmalarıyla ilgili olarak “Öznenin Müslümanlığı” ve “Eylemin İslamiliği” kavramlarına değinmiştik. Bu kavramlarla İslamcılığın algılanış biçimindeki değişimin temel sebebini anlamaya çalışmıştık. Bugün ise bu iki kavramlaştırma üzerinden İslamcılığın temsil sorununa değinmeyi ve bunun neden olduğu yıkıcı sonuçları konuşmayı amaçlıyoruz.
İslamcılığı, öncelikli olarak Müslümanlar adına bir duruş gösteren bir fikri üretim ve eylemler bütünü olarak ifade edebiliriz. Akif’in deyimiyle zamanın idrakine giden yolun taşlarıdır. Hayatın egemen kavramları karşısında İslam’ın kendisini kendi kavramlarıyla ifade edebilmesi ve var kılabilmesi, İslamcılığın bir imkânıydı. Burada öne çıkan mesele, fikri üretim ve eylemlerin İslam’ın içinden yoğrularak hayat bulmasıydı. Eylemin İslamiliği kavramı bu gerçeği ifade ederken, aynı zamanda bir Müslüman şahsiyet inşa etme gayretini taşıyordu. Ne yazık ki, son yüzyıllık dönemde yaşananlar, bu imkânın yeterince kullanılamadığını gösteriyor.
İslamcı siyasetin fikir ve eylemler üzerinden değil, kişiler üzerinden yürümeye........
© Milli Gazete
visit website