Devlet ve güvenlik algısı
Devletlerin varlığını daim ve güçlü kılan en önemli sorumluluk alanı güvenliktir. Toplum Sözleşmesi kuramcılarının çıkış noktasını da yine güvenlik meselesinde aramak gerekir. Çünkü onlar toplumun güvenli şekilde yaşayabilmesi için kurumsal bir organizasyona atıf yaparlar. Bazıları bunu doğa halinin karmaşasından bir düzen kurularak toplumsallığın oluşmasına vurgu yaparken, bazıları ise doğa halinde var olan düzenin bozulmasından kaynaklı karmaşadan yeni bir düzen kurularak toplumsallığın inşa edilmesine vurgu yapar. Her iki durumda da karmaşanın güvensizlik halinden düzenin güvenlilik haline geçişi görüyoruz.
Güvenlik kavramının içeriğini doğru verilerle doldurmadığımızda büyük sorunlara gebe olduğumuzu bilmeliyiz. Çünkü devletin güvenlik algısı önce kurumsal kimliğinden başlar. Yönetim mantığının doğasında bu vardır. Bir defa devletin varlık amacı toplumsal ahengi sağlamaktır. Bunun içerisinde can ve mal güvenliği girdiği gibi hak ve özgürlükler de girmektedir. Aslında devlet güvenlik kavramını öncelikli olarak toplumsal ahengin dinamiklerinden almadığı sürece, kendi yönetim tarzına........
© Milli Gazete
visit website