“Siz neredesiniz?”
“ah! şu dağların ardındaki kardeşlerim
siz neredesiniz?
halâ gelmediniz
söyler misiniz ne zaman geleceksiniz?
ne zaman?
ne zaman?”
(Ferman Karacam)
PAZARTESİ
Ah! Ne zaman musallat oldu bu kültürsüzlük, bu kuralsızlığın, kural tanımazlığın kültür haline gelişi? Kırmızı ışıkta bekliyoruz. Sol şeritten gelen araba kırmızı ışık filan dinlemeden hemen u dönüşü yapıyor. Sağımızdan hızlıca motorlu kuryeler geçiyor. Akıl tutulması yaşanıyor adeta yayalar birden arabaların önüne atlıyor diğer taraftan birbirlerini makaslayarak adeta slalom yapan araçlar geçiyor. Tam bir keşmekeşin içerisinde kalıyoruz. Hani öncelik sonralık bir yana, kul hakkı ve yasam hakkı gibi en temel konuları bile bir kenara atmış bir şuursuzluk hâkim olmuş sağımıza solumuza… Galiba kuralsızlığın kural olduğu nadir ülkeler sıralamasında hızla üst sıralara tırmanmak konusunda bir ödevimiz varmış da onu yaşıyoruz.
Bir taraftan emniyet şeridini ihlal etmenin normalleşmesi diğer taraftan ambulans, itfaiye gibi araçların hedeflerine ulaşmada yaşadığı zorluklar ve de en görgüsüzlüğü ise altına siyah bir araba çeken her küçük-büyük makam sahibinin çakarlı arabalarla trafikte estirdiği terör. Alt tarafı sen de evine gidiyorsun. Senin ayrıcalığın ne ki normal bir akışta gitmeyi bırakıp da çakarları açarak insanların üzerine üzerine arabanı sürdürerek kendine imtiyaz sağlıyorsun. Senin evini öncelikli kılan şey nedir? Baştan aşağı dökülen bu kent mantığı bizim ne olup olamayacağımızın da bir göstergesi. Kendine saygısı kalmamış bir toplum kendini nasıl geliştirebilir. Ben en iyiyim demekle, ben en medeniyim demekle olmuyor. Bunun göstergeleri lazım.
SALI
“Saate baktım yirmibeş yaşındayım
Geç kalmadım tanrım yeniden inanmaya
Aşka geç kalmadım
Ardında yıkık şehirler ve leylaklar bırakan
Bir cümle dudaklarımı geçip beni ihlâl etti
Saate baktım müthiş bir yenilme vaktindeyim
Sevgilim
Ben nerede yağmur yağarsa orada şemsiye kırmanın kitabıyım
Ve en güzel cümlen sensin
Saate baktım buzlar ve çiçekler arasındayım
Gömleğim asyaya düşerken
Beni yanlışsız sakla bu son görünüşüm”
(Mevlâna İdris Zengin)
DUA
Bir defterin köşesine rahmetli Mevlâna İdris’in yukarıdaki dizelerini yazmışım altına âmin demişim ve Ali Şeraiti’nin, Dua Kitabı’ndan şu satırlardaki duaları ekleyip âmin demişim. Muhtemelen bir yolculuk sonrası otel odasında uyumadan önce kayda geçilen bu notlar sararmış ve........
© Milli Gazete
visit website