İsrail işkencesinin tarihi
Kur’an-ı Kerim’in haber verdiğine göre Firavun, kendisini tahtından edecek birinin çıkmasını engellemek için İsrailoğullarının erkek çocuklarını, doğum esnasında öldürüyor, kız çocuklarını sağ bırakıyordu. (Bak A’raf süresi ayet 7/141)
Kur’an-ı Kerim’i okurken manasını da vurgulayan Kurra-i Kiramımız, Firavun’un bu işlemi yaptığı anlatılırken, “Kız çocuklarınızı öldürüyordu” bölümünde sesini biraz alçaltır ve hüzün katarak Firavun’un karşısında olduğunu ses tonuyla da belirtir.
Biz Müslümanlar, Musa aleyhisselamın tarafında yer alırken, Firavun’un, İsrailoğullarına yaptığı bu zulmü yapmasına rağmen, tarih boyunca Firavun’u kendilerine işkence öğretmeni olarak kabul ettiler ve Firavun’un bu zulümlerinden, işkencelerinden vazgeçirmenin yolunun onun Müslüman olmasında gören Musa aleyhisselamın karşısında yer almışlar ve Samiri’nin altına tapmasını da örnek alarak bugün dünyada altına tapan insanlar haline gelivermişler.
Başarılı olmuşlar mı?
İki bin yıldır, yurtsuz yuvasız dolaşmışlar, her devletten sürgün yemişler.
En son sürgünleri, bunlardan bıkan, usanan Batılı ülkeler, bunları 1900 yılından itibaren Filistin’e taşıyıvererek kendi ülkelerini bunların belasından kurtardıklarını zannetmişler.
Filistinliyi öldürürse kâr, Yahudi ölürse kâr demişler ve hâlâ Batılılar bu politikayı sürdürüyorlar.
Ne olsun, ne ölsün; ikisi de sürünsün, kafasını taşırlarken,........
© Milli Gazete
visit website