menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Arka Planı - 4: İkinci kabine toplantısı

7 1
23.07.2024

1. Kabine Toplantısı’ndan sonuç alınamayınca, işin ehemmiyetine binaen merhum Ecevit 2. Kabine Toplantısı’nı alelacele gerçekleştirmiştir. Bu toplantıda merhum Ecevit; “Arkadaşlar, ateşkes kararı alalım. MSP’li arkadaşların ileri sürdüğü şartlar ve emniyet şeridi sağlanana kadar ordunun ilerlemesine mani olmayacağımız teminatını veriyoruz” demiştir.

Bunun üzerine merhum Erbakan;

Biz bu teminatı sizden değil, genelkurmay başkanından isteriz cevabını vermiştir.

Bu gelişmeler sonucunda merhum Ecevit ve Erbakan Genelkurmay Başkanlığı’na gittiler.

Genelkurmay Başkanlığı’nın teminatı üzerine MSP kanadı ateşkese şartlı evet demiştir.

MSP’nin şartları;

Ateşkes kararı alınsın, ancak alınan karar hemen değil, 22.7.1974 saat:17.00’de açıklansın.

Bu dönem içerisinde ordunun ilerlemesi önlenmesin şeklinde idi.

Buna mukabil merhum Ecevit;

Tamam, ancak müsaade ederseniz kararımızı Sayın Kissinger açıklasın deyince sinirler gerildi.

MSP’li bakanlar buna da hayır dediler.

Türk hükümetinin aldığı bir kararı, bir başka ülke bakanının açıklamasını düşünmek cidden son derece üzücü ve bir nevi milli cinnettir.

Merhum Ecevit,

22.7.1974, saat:17.00’de açıklayacağına söz verdiği ateşkes kararını,

22.7.1974 tarihinde, yanılmıyorsak saat:11.00’de açıklayıverdi.

Yani sözünde durmadı.

HAREKâT SONUCUNDA

Ecdadımın evlatları Malazgirt meydan muharebesinde, İstanbul’un fethinde, Çanakkale savunmasında, İstiklal harbinin Dumlupınar’ında gösterdikleri cesarete eş bir cesareti Kıbrıs’ta göstermiş, şanlı ordumuz üzerine düşeni yerine getirmiştir.

Ancak 1. ve 2. Harekât esnasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 415 kara, 65 deniz, 5 hava, 13’ü jandarma olmak üzere 498 şehit ve 1200 yaralı verdik.

Ayrıca 70 mücahit ve 270 Kıbrıslı Türk şehit, 1000 dolaylarında yaralı.

Yunanlılarda ise 4000 ölüm, 12000 yaralı.

İlk harekât esnasında 9 milyar para harcanmış, 23.000 asker adaya çıkartılmıştır.

Ordumuzun birinci harekâtta göstermiş olduğu başarıdan tüm dünya endişelenmiş ve adada askeri harekâtı durdurmak için sulhçü yolların denenmesi noktasında her türlü gayreti göstermişlerdir.

İşte, bütün bunların sonucunda Cenevre müzakereleri kararı alınmış ve başlamıştır.

I. CENEVRE TOPLANTISI NE ZAMAN YAPILDI, HEYETTE KİMLER VARDI?

1. Cenevre müzakereleri 25 Temmuz 1974 tarihinde, İsviçre’nin Cenevre kentinde başlamış, 30 Temmuz 1974 tarihinde son bulmuştur.

2. Cenevre müzakerelerine Dışişleri Bakanı merhum Turan Güneş, MSP’den Sakarya milletvekili ve Dışişleri Komisyonu üyesi İsmail Müftüoğlu, CHP milletvekili Haluk Ulman, diplomatlardan Ecmel Barutçu, Haluk Bayülgen, Ercüment Yavuzalp, Coşkun Kırca, askeri kanattan tümgeneral Süreyya Yüksel, tümgeneral Hasan Sağlam ve tuğgeneral Kemal Yamak katılmışlardır.

Merhum Güneş, hükümetin talimatlarına aykırı bir şekilde, 25.7.1974 tarihinde saat:13.30’da Cenevre havaalanında basına yaptığı açıklamada; “Bizim tezimiz Kıbrıs için federasyondur” dedi.

Bu açıklama adeta kolumuzun bağlanması idi.

Zira, adanın bütününü alma hızımızı kesiyordu.

Müstakil bir devletin kurulmasının önüne geçiliyordu.

Böyle bir açıklama, kanaatimizce zamansızdı ve temkinsizlikti.

Oysa hükümetin heyete verdiği talimatlar ise:

1- Birleşmiş Milletler askerlerinin Türk anklavlarını emniyeti düşüncesi ile çevirmelerine asla müsaade edilmemelidir. ( Zira, saldırgan olan Türkler değil, Rumlardı.)

2- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ateşkes kararında zikrettiği 1960 Kıbrıs Anayasasına dönüşü sağlayacak davranışlarda bulunmamak, adadaki Türk statüsünü yeniden tanzim çalışmalarına katkıda bulunmak.

3- Askerlerimizin adadan geri çekilmesi taleplerine karşı direnmek, bu talepleri kabul etmemek.

4- İki taraf arasında bir tampon bölgenin oluşmasını sağlamak.

Verilen talimatlar bunlar olduğu halde, merhum Ecevit, merhum Erbakan’ın malumatı dışında gizli müdahaleleri ile heyetimizi devamlı sıkıntıya sokuyordu.

25 Temmuz 1974 tarihinde akdedilen ilk celsede tarafların vardıkları mutabakat aynen şöyle idi:

Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları 25 Temmuz 1974 günü Cenevre’de akdettikleri ilk celsede,

Güvenlik Konseyinin 353 sayılı kararını ve özellikle Kıbrıs Cumhuriyetinde barışın yeniden kurulması için yaptığı çağrıyı incelemişler.

Ve bu kararda sözü geçen milletlerarası antlaşmaları dikkate alarak,

Ayrıca karara katılmaları hususuna ve onun amaçlarına ulaşmaya ilişkin iradelerini teyit eylemişlerdir.

Efkarı umumiyeye verilen görüntü bu olmakla birlikte, müzakere dönemi içerisinde tarafların farklı teklifleri olduğu ve bunu realize etmek için tarafların var kuvvetleri ile çalıştıkları bilinmektedir.

Nitekim bakanlar, 16.8.1960 tarihinde Lefkoşe’de imzalanan milletlerarası antlaşmaları ve Güvenlik Konseyinin 353 sayılı kararını dikkate alarak,

Kıbrıs’taki durumu makul bir süre zarfında tanzim edecek ve ayarlayacak tedbirleri,

Acil ve devamlı olacak şekilde harekete geçirilmesinin önemini kabul etmişlerdir.

Bununla beraber bakanlar, ilk önce bazı acil tedbirlere ihtiyaç olduğunda mutabık........

© Milli Gazete


Get it on Google Play