menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Müslümanın Azığı

9 0
21.06.2024

Müslümanın azığı zikirdir. Bütün ibadetler farklı hususiyetleriyle beraber Allah Teala’yı zikretme gayesine mebni olarak meşru kılınmıştır. Bunu namaz ibadetinde daha net müşahede ederiz. Rabbimiz âyet-i kerîmede ‘’ Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl.’’[1] buyurmuştur. Yani namaz ibadetinin de gayesi Allah Teala’yı anmak ve zikretmektir. Aksi halde insanın, varlığının kaynağı olan Rabbini unutması çok büyük bir gaflet, telafi edilemez bir kayıptır.

İbni Kayyım el-Cevziyye (r.aleyh) zikrin önemi ve çeşitleri noktasında şöyle demektedir: ‘’Allah Teala’yı zikretmenin çeşitlerinden biri de O’nun nimetlerini, lütuflarını, ihsanlarını, kullarına fazlından yardımını sevk ettiği hususları anmaktır. Şüphesiz bu, zikrin en kıymetlilerindendir. Bu zikir bazen kalp ve dille olur ki bu en faziletli zikir çeşididir. Bazen sadece kalple olur ki bu ikinci derecede yer alır. Bazen de sadece dille olur, bu da üçüncü derecededir. Lakin zikrin en faziletlisi kalp ve dilin bir arada gerçekleştirdiğidir.’’[2] Sabah uyandığımız andan gece yatıncaya kadar bize sayamayacağımız adette zahiri ve batıni nimetlerini veren Allah Teala’yı hem dil hem de kalple anmak hususunda olanca çaba sarf etmek müslüman ferdin şiarı olmalıdır. İmam Nevevî (r.aleyh) bu bağlamda şöyle demektedir: ‘’ Bununla bilinmektedir ki kulun en kıymetli hali alemlerin Rabbini zikrettiği, peygamberlerin efendisi Rasûlullah’dan (s.a.v) vârit olan zikirlerle meşgul olduğu haldir.’’[3] Bu kıymetli hali elde etmek hususunda........

© Milli Gazete


Get it on Google Play