Yardıma ihtiyacımız yok mu?
İnsan olarak eksik ve noksanız. Bu nedenle de hatalarımız, günahlarımız, daha ötesi acziyetimiz söz konusu.
Her anımızda Rabbimizin yardımına ihtiyacımız var. Nasıl ki, kâinatta O dilemeden tek yaprak dahi kımıldamıyor ise küçük kâinat olarak da tanımlanan insan, her nefes alıp verişinde Yaradan’ın iznine muhtaç. Bu durum ve konum bizim Allah Teala'ya olan bağımlılık ve muhtaçlığımızı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Dua ise Rabbimizin kulunda görmek istediği, bundan hoşnut olduğunu ifade buyurduğu bir fiil ve ibadettir.
Yaradan’a muhtaçlığın sözlü ve fiili bir şekilde ulaşmasının ve O'na yakarıp yardım dilemenin adıdır, dua...
Allah Teala, kendi davetine icabet edenlerin, dualarına icabet buyurur. (Bakara/186) Herkes, hepimiz, her şey, her an Allah Teâlâ'ya muhtaç. O (c.c) ise bütün ihtiyaçları yaratan ve karşılayabilen (Samed)dir. (İhlas/2). O halde, yardım da, ancak O (c.c)’nunla, O (c.c)’ndandır. O (c.c)’na rağmen/dilemeden, izin vermeden, yaratmadan hiçbir şey de, yardım da olamaz. "Cümle işler Halik'ındır; kulları eliyle işlenir." Bütün ihtiyaçlarımızın karşılanmasını da, bu sebepler âleminde, sebeplere bağlamış; her şeyi sebepsiz/aracısız "kün" emriyle yarattığı/yaratacağı halde... Mademki, hakikat/inancımız budur. Rahman (c.c) Kitab’ında, yardım almamızla ilgili mesajlarını da bildirmiştir. Birkaçını paylaşalım:
Yardım, ancak Allah' tan (c.c) istenir. Kulluk da sadece/ancak O........
© Milli Gazete
visit website