İslâm düşüncesinin saf hâli
Günümüzün karmaşasından İslâm üzerine olan tartışmalar genel olarak kişiler ve kimi çevreler üzerinden değerlendirilir. Bunlar yapılırken kişilerin, olumlu ya da olumsuz bütün tutum davranışları İslâm adına değerlendirilir.
Zalim bir sultanın, kralın, başkanın, liderin, her kim olursa olsun yaptıkları kendisinden kaynaklanır. Adaletle hükmetmeyen hiçbiri İslâm’ı temsil etmiyor. Elbette ki bu, bir temel yanılgıdır. Kişi kendisini Müslüman olarak addediyor, yaptıklarını İslâm adına yaptığını söylüyorsa bu kimseler temsil noktasında değildirler. Yaptıklarıyla tanımlanırlar.
Batı düşüncesinin sapmaları olan sağcısı, solcusu, ırkçısı, milliyetçisi, ulusalcısı da kendisini hem Müslüman görüyor hem de yaptıklarıyla hakiki Müslüman olduğunu söylüyorsa bu da yanıltıcıdır.
Kişilerin merkeze alınması, putlaştırılması, onun etrafında kurulmuş bir dünya ile İslâm bir yedek unsur ya da öylesini bir renk ve çeşni olarak gösterilmesi de İslâm’ın saf ve özgün hâliyle bağdaşmaz.
Yönler ve yörüngeler, çizgiler ve istikametler en belirleyici olanıdır. Kimin yönü ve çizgisi, kendisine göre ise o yön ve çizgi o kimselere aittir. O kimselerin İslâm’ı İslâm ile bağdaşmaz.
Günümüz sağcılığı,........
© Milli Gazete
visit website