Irk ile din ilişkisi
Irkçılığın, milliyetçiliğin ağır basmasıyla, dinin ırkın bir unsuru gibi görme çabası iyice ağırlık kazandı. Irklarının üstünlüğüne inananlar, dinin gelişimini, yayılışını kendilerine bağlıyorlar. Din bir medeniyettir. İslâm medeniyeti büyük bir güçtür.
İslâm insanlığın dinidir. Kur’an’ın Mekke ile Medine’de gelmesi, Peygamberimizin Arap olmasına karşın insanlığın dinidir. Bu din, bu bölgede gelmiş diye bölge insanına, özellikle Araplara ait bir din değildir. İslâm’a hizmet etmiş, onun içinde var olmuş olan ırklar İslâm ile onurlanmışlar. Irkların, toplulukların başarıları dinleriyle olmuştur. Bu, ırkların üstünlüğünden kaynaklanan bir durum değildir.
Türkler Müslüman olmakla bir bilince ermişlerdir. Müslüman olmayan Türklerin varlığı var ve devam ediyor. Ancak güçleri, savaşçılıkları sınırlı kalmıştır. Ya Hıristiyanlar içinde asimile olmuşlardır, ya da etkisiz kalmışlardır.
Milliyetçiliğin baskın olması sürecinden itibaren ırk ve kabile duygusuna kapılanlar, kendi öz medeniyetlerinden koptuklarından ya ulus ya da kabile devletçiklerine dönüşmüşlerdir. Türkiye’nin varlığı ve gücü devlet olma geleneğinden ve deneyiminden geliyor. Osmanlı Devleti son İslâm devletidir. Bu büyük........
© Milli Gazete
visit website