Emperyalizm ve Siyonizm’in Hizmetkârları - II
Bir toplumu susturmanın en önemli yolu, gerçekler ve hakikatler karşısında uyutmaktır. Yönetenlerin yöntemi; işlerine gelmeyen konuları geçiştirir, ilgisizleştirir, sıradanlaştırır.
Büyük, etkili, kuşatan dalgaları gidermenin çözümü olarak görülür. Yaklaşık on aydır Filistin’de süregelen katliamın sonuçları ortada. Kimlerin neler yaptığı ya da yapmadığı belli. Bunu salt Filistin olayı olarak görmemek gerekir. Birçok yönüyle, birçok coğrafyada görülmektedir. Emperyalizm oyunun kurgusunu önceden hazırlıyor, neler olabileceğinin hesaplarını da yapıyor. Sonuç alabilmek için yerel yöneticiler ve onların halklarını nasıl etkisiz kılabiliriz hazırlıklarını da yaparlar.
Türkiye’de yakın zamanda ırkçıların -ki bunlar çeşitli renk ve tonlardadırlar- nasıl ortak bir sese sahip oldukları görülür. Kendi ırk üstünlükleriyle dünyayı, çevreyi, bölgeyi sadece kendileriyle sınırlı görüyorlar. Örneğin bir “Misak-ı Millî” kavramı var. Bu kavramla hem kendi alanını beliriliyor, hem de bir yanıyla, bir yönüyle sınırlıyor. Bunu, özellikle “ırk” olgusu etrafında düşünür isek çok daha kolay anlaşılabiliyor. Belli ırklara dönük olan bu bakış olumsuzlanırken, ama kimi ırklara karşı olumlanıyor. Milliyetçilikleri belli kesimler için daha çok öne çıkıyor. Türk milliyetçileri için “Arap” ve “Kürt”........
© Milli Gazete
visit website