menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yahûdilik-Masonluk münâsebeti…

12 0
07.09.2024

Sigmund Freud, “Allah inancını bile cinsî libidonun batağına gömdü”

“Viyanalı bir yahudi olan Dr. Freud ise, insan şahsiyetini teşkil eden ve şuurdışı denen ruhsal hazineyi keşfedip onda cinsî iştihalardan başka birşey olmadığını söyledi. Bütün temiz duygularımızı, ulvî ihtiraslarımızı cinsî iştihaların çamuruna batırdı. Allah inancını bile cinsî libidonun batağına gömdü. Bu zeki lâkin bedbaht yahudi sanki insanı en temiz tarafları ile rezil etmek istedi.

(https://www.wikiwand.com/en/List_of_Jewish_atheists_and_agnostics; 31.7.2024)

Bu İnternet Sitesinde, çağımızda İlhâd bayrakdârlığı yapan Yahûdi şahsıyetlerden seçilmiş küçük bir liste takdîm ediliyor… Muhtelif sâhalarda meşhûr olmuş Mülhid Yahûdiler, bu küçük listede bile saymakla bitmiyor!

Bir başka Sitede, “Meşhûr Ateist Yahûdiler” arasında şu isimler zikrediliyor: Baruch Spinoza, Samuel Schwartzbard ve Emma Goldman (iki meşhûr Anarşist-Tedhîşçi), Moses Hess, Karl Marx, Leon Troçki, Grigori Zinoviev, Theodor Herzl, Hersh Mendel, (“Ben Yahûdi Milletine îmân ediyorum” diyen) Golda Meir, Sigmund Freud, (feylesof) Ayn Rand, Jerry Rubin, Daniel Cohn-Bendit, Ed Miliband (bu son üçü, siyâsetci), (feylesof) Jacques Derrida, (aktör) Woody Allen…

(https://fr.wikipedia.org/wiki/Athéisme_juif#:~:text=Des athées juifs se reconnaissent,prérequis pour se dire Juif.) (31.7.2024)

***

Émile Durkheim, “Allah’ın da cemiyetten başka birşey olmadığını söyledi”

Yine bir Yahudi olan, Fransız sosyoloji mektebinin kurucusu Émile Durkheim, geçen asrın sonunda ve asrımızın başında batıda süratle yayılarak Ziya Gökap tarafından memleketimize sokulan görüşleriyle, bilgimizin prensipleri olan zaman, mekân ve sebep kavramlarının esasını cemiyette aradıktan ve böylece düşüncenin temellerini içtimaî izafiyeciliğe indirerek mutlak hakikat kavramını inkâr ettikten sonra Allah’ın da cemiyetten başka birşey olmadığını söyledi ve dinî inançların temelini yıktı. Kutsal saydığımız bütün emirler ona göre cemiyetten geliyordu. Cemiyetin emirlerinin üzerimizdeki hakimiyeti ve ona karşı beslediğimiz sevgi, hem korktuğumuz hem de sevdiğimiz Allah tasavvurumuzun gerçek kaynağıdır. Hakikatte biz cemiyeti seviyor ve ondan korkuyoruz. Ancak farkında olmadan ondan ayrı bir Allah icad ediyor ve hayalimizde yüceltiyoruz. [Sabataî Totaliter Şef de, Durkheim’ı taklîden, aynı sûretle muhâkeme yürütüyordu…]

“Bu pek basit ve tatminsiz görüşü ortaya koyan Durkheim, iç yüzünde Hıristiyan dinine karşı kendisinin ve kavminin sahip olduğu kin ile hasedi harekete geçiriyordu. Hıristiyan dünyasında zamanında geçici bir tesir yapan bu samimiyetsiz ve çelimsiz görüş bizde maalesef bütün bir devrin zihniyetine hâkim oldu. Hâlâ okul kitaplarında bu görüş biricik hakikat gibi okunur ve çelimsiz dimağlar onu tenkitten âdetâ korkarlar. Hakikat sevgisinden zerrece nasibi olmayan, dimağı kin ve hasetle yoğrulan yahudi, İslâm ülkesinde daha kolay zafer kazanıyor.

Lucien Lévy-Bruhl, “ahlâk değerlerini büsbütün inkâr ederek, insan hareketlerini Allâh’a doğru götüren yolu yıkıyor”

“Durkheim’ın eserini tamamlayarak onun dokunmadığı ahlâk dünyasına saldıran yahudi Lévy-Bruhl, ahlâk değerlerini büsbütün inkâr ederek, [bu değerlerin,] ne türlü olursa olsun, cemiyet içindeki yaşayış tarzının tâbii [fonction’u] olduğunu, bu tarza uygun davranışlara hiç bir zaman ahlâksızlık damgası vurulamayacağını ileri sürdü. Onca, ahlâk nasıl olursa olsun, cemiyet içinde umumî yaşayış şeklidir ve hiç bir davranışa ahlâksızlık denemez. Ahlâk çerçevesi içinde iyi ve fena değerlerini ortaya koymak hatadır; bu,........

© Milat


Get it on Google Play