Mülteci meselesi!
Kayseri’de yaşanan hadiseler gösterdi ki, mülteci meselesi ülkemiz için ciddi biçimde ele alınıp hızla çözüme kavuşturulması gereken bir meseledir.
Hastalıklı zihinlerin, kendi çapsız, cahil ve hasis halini gizlemek için, genellikle vatan ve millet düşmanlarının kuklası olduğunu da fark etmeden milliyetçilik sosuyla zıvanadan çıkma haline ırkçılık denir.
Irkçı bir zihin, genelde cahil ve çok çabuk kullanılabilen, kültürsüz hiçbir değeri olmayan tipolojidir.
Irkını, milletini sevmekten bahsetmiyorum. Ben Türküm ve milletimi çok seven bir insanım. Çünkü benim milletim bin yıldır İslam’a hizmet etmiş, dünyaya insanlık öğretmiş, insanlığa adalet götürmüş, mazlumların koruyucusu olmuş necip bir millet.
Irkçı bir zihinin İslami ve insani hiçbir değeri yoktur. Hangi ırktan olursa olsun insanın insan olduğu için kıymetli olduğunu idrak edemez, insanı insandan ayıran şeyin yaptığı iyi veya kötü şeyler olduğunu bile düşünemez bir mankurttur.
Irkçı faşist kuklalardan azade, sosyal olarak ülkemizde sıkıntıya dönüşen bir durumun daha da büyük sorunlara yol açmadan çözülmesi gerek.
Öncelikle; Kayseri’de mültecilere yapılan saldırı ve hemen akabinde sınırımızın ötesinde ülkemize karşı oluşturulmak istenen provokasyonu çok iyi analiz etmeliyiz. Amerika’nın bölgede PKK devleti kurma planını engellemek için Suriye sınır bölgesinde oluşturulan güvenli bölgede binlerce askerimiz nöbet tutuyor.
Türkiye’deki ırkçı saldırılara yankı olarak, bölgedeki ajan ve kontrolsüz gruplar eliyle askerimize herhangi bir saldırı olma ihtimalini ve bunun üzerinden zaten “hazırda bekletilen PKK devletini kurma” hamlesini devreye sokarlarsa, meselenin hangi noktalara evrilebileceğini düşünebiliyor musunuz?
Bize göre Kayseri’deki saldırı ve Suriye’deki yankısı bunun........
© Milat
visit website