Ünlü olmanın olanca büyüsüne rağmen beraberinde getirdiği zorlukları hep birlikte, yeniden gördük. Atılan her adımın büyüteç altında olması, özel hayatın didik didik edilmesi şöhretin bedellerinden başlıcaları…

Kate Middleton da genç, güzel bir İngiltere Prensesi olarak neredeyse tüm hayatını dünyanın gözleri önünde yaşıyor. İngiliz kraliyet ailesinin bitmek bilmeyen sansasyonelleri de bu merakı kamçılayan önemli sebeplerden tabii.

Aslında dünyanın/halkın, İngiltere Sarayı’na ilgisini başlatan önemli figür, Prenses Diana’nın hayatı ve trajik ölümüydü. Herkesin bir şekilde bir yönüyle içselleştirdiği Prenses Diana, hala kamuoyunun gündemini oluşturmaya devam ediyor.

Prenses Kate de zerafet ve güzelliğiyle Diana’ya benzetilmesine karşılık norm ve kraliyet kurallarına uygun bir profil oluşturması üzerinden medyanın ilgisini azaltmadığı bir isim oldu.

İkinci gelin Megan’ın aileye olaylı girişi, protest tavırları ve nihayetinde prens kocasını da alarak tahttan feragat etmesiyle, sarayın ana kadın karakteri olarak yine Kate kaldı.

Kate’in alışılanın dışında uzun süre medyaya hiçbir görüntü vermemesi, anneler günü fotoğrafının montaj olduğunun ortaya çıkması üzerine komplo teorileri havada uçuşmaya başladı. Dünya medyası bir anda saraya ve Prenses Kate’e kilitlendi. İntihar girişimi........

© Milat