Hüzünlü bir bayram yazısı
Sanki bayramlarda sihirli bir değnek vardır da gelince herkes mutlu mesut olacakmış gibi heyecana kapılırız. Belki de vardır bir sihir, hatta kesinlikle bir keramet içerir ama biraz da insanı sarsar kendine getirir.
En çok bayramlarda hisseder insan yalnızlığını, kimsesizliğini, acısını, ızdırabını…
Bayramlar, bir şamar gibi çarpar insanın yüzüne bir başınalığını!
Ziyaretler, tebrikler, bayram yemekleri, ağırlamaları hep bir topluluğa, aileye, akrabalara, sosyal çevreye, sağlığa, varlığa işaret eder. Yalnız, kimsesiz, ailesiz kişinin ne işi olur ziyaretle, bayram ritüelleriyle…
Hoş, son onlu yıllarda her şey gibi bayramlar da eskidi, anlamsızlaştırıldı ya da en azından bu yönde hızlı bir gidiş var.
Bayramlaşmaların, el öpmelerin yerini çoktan tatiller, geziler, turlar alıverdi…
Bu, belki de modernleşmenin eşlik ettiği bireyselleşmenin sonuçlarından sadece bir tanesi.
Hep çalışan, seyahat için resmi tatilleri fırsat bilen, geniş aileyi çoktan kaybetmiş, bayram........
© Milat
visit website