Kazanç ile mahrumiyet arasında…
Dünya, evren ve insana hangi zihniyetten ve perspektiften bakıldığı temel öneme sahip bir konudur. Çünkü bakılan perspektiften elde edilen anlam, insanın dünyadaki devinimlerine de yön verecektir. Bu bağlamda günümüzün post/modern dünyasında insan, din, Tanrı vb. bir kavram artık farklı anlamaların konusu olmaktadır.
Ramazan, içinde orucu ve yoğun ibadetleri ihtiva eden bir aydır. Fakat belirleyici olan daha çok oruç gibi görünmektedir. Oruç bilindiği üzere imsaktan başlayarak iftar vaktine kadar yeme içme ve muhtelif arzulardan uzaklaşmayı içermektedir. Bir kere yeme içme ve arzulardan uzak kalmak hem bir mahrumiyet hem de bir eğitim olarak değerlendirilebilir. Bugün insanlardan bir kısmı, oruç süresince bu arzulardan uzaklaşmayı bir mahrumiyet olarak görürken, orucun çok da gerekli olmadığı gibi bir düşünce ile hareket etmektedirler. Arkasındaki soru; “niçin mahrumiyet gerekli olsun” şeklinde gelmektedir.
Orucun insanın arzularına sınır koyması şeklindeki tanımı insan için bir mahrumiyet midir yoksa bir kazanç mıdır? Tıbben meseleye bakıldığında, uzun süre açlık insanın sıhhat bulması için tavsiye edilen bir şeydir. Dolayısıyla oruç, insan........
© Milat
visit website