Sessiz kalıyorsan İsrail'in…
Cumartesi akşamları TRT 1 ekranlarında, Anadolu yaşamını etkileyici bir üslupla anlatan “Gönül Dağı” diye bir dizi yayımlanıyor. Bugünkü yazıya dizideki iki karekter arasında geçen konuşma ile başlayıp Gazze ile bitirmek istiyorum.
Divane:
“-Evime dünya sızıyor ciritçi Abdullah. Bu boşluğu görüyon mu, bu boşluktan evime dünya doluyor. Yakında burda bana yer kalmayacak, her yer dünyaylan dolacak.
Ciritçi Abdullah:
-Dünya mı, ışık değil mi bu muhterem? Hem kalbura da gerek yok. Güneş ha bu delikten girmiş ha kalburunla gelmiş farkı ne ki..?
Divane:
-Bunu bana sen mi diyon ciritçi Abdullah? Ben seni kalbi açık zannettiydim. Gönül odaların dünyaylan dolmuş senin de. Baktığını göremiyon. Ben görüyon zannettiydim.
Bu kalburun eleği var, güneş toplarken dünyayı eliyor. Bu kalburun süzgeçlerinden dünya süzülüp gidiyor. Bana dünya lazım değil cirit Abdullah. Bana saf ışık lazım. Ama bu ışık saf değil. İnsanların kirlettikleri var. Havada, her yerde. İnsanların hırslarıylan, kinleriylen, nefretleriylen, doymak bilmeyen iştahlarıylan kirlettikleri hava var, su var, dünya var…
Oyalama beni ciritçi Abdullah. Bu deliği kapatmam lazım, evime dünya doluyor, oyalama beni. Kalp boşluk kabul etmez ciritçi Abdullah, kalp boşluk........
© Milat
visit website