Bel Hüm Edal
Geçtiğimiz gün sosyal medyada ibretamiz bir yazı okudum. Yazı da anlatıldığına göre dişi bir aslan avladığı ceylanı yemeye başlarken ceylanın karnında yavrusu olduğunu fark eder. Hemen yavruyu ölmüş ceylanın karnından çekip çıkarır ancak iş işten geçmiş, yavru çoktan ölmüştür. Dişi aslan, annesi ölmüş yavruyu yere koyar ve ağır adımlarla bir kenara çekilip yere uzanır. Tüm bu yaşananları bir belgeselci kameraya almaktadır. Bu fotoğrafları çeken fotoğrafçı uzun süre aslanın hareketsiz kalmasından şüphelenir ve cesaretini toplayarak aslanın yanına yaklaştığında bir de ne görsün aslan ölmüştür. Aslanın yarası beresi yoktur. Zehirlenme belirtisi de yoktur. Adam, aslanın neden öldüğünü merak eder ve aslanın ölüm nedenini öğrenmek için cesedini bir veteriner hekime götürür. Ona durumu anlatır ve ondan bu aslanın ölüm nedenini bulmasını yani otopsi yapmasını ister. Veteriner Hekim de hayvanın karnını yarar ve kalbinin patlayarak parçalandığını tespit eder.
Bir dişi aslan bile gebe bir hayvanı avladığı için üzüntüden kendini kahrederken İsrail ve ABD ile onların destekçileri sözde medeni geçinen Batı dünyasının ne kalbi ne de vicdanı sızlamaktadır. Kendilerinden başka kimseyi insan olarak görmeyen muharref iki dinin mensupları el ele, kol kola Müslüman Gazze’de taş üstünde taş, baş üstünde baş koymamaya azmetmişler. Şu halleriyle Kur’anî söylemle “Bel Hüm Edal” denilen ve bu kavramın geçtiği........
© Milat
visit website