Sökün tel örgüleri
Ne PKK’nin kuruluş sürecini,
Ne eylemlere başladığı günü,
Ne 41 yıllık saldırılarını,
Ne Aybüke Öğretmeni,
Ne Ceylan Önkol’u,
Ne Bahtiyar Er’i,
Ne Uğur Kaymaz’ı yazmak isterim.
Dağlıca’da basılan karakolu,
Uludere’de uçaklarla bombalanan köylüleri,
Anne karnında vurulan bebeği,
Hayır, hayır hiçbir acıyı yazmak istemiyorum.
Allah bu günleri gösterdi ya, acıları yarıştırmak, yaşananları hatırlatarak yaraları deşmek hiç ama hiç kimseye fayda sağlamaz. İtiraf etmeliyim ki dünyaya yeniden gelmiş gibiyiz.
Ülkede kan akıyor diye o kadar çok şeyden olduk ki.
Ülke tekin değil diye o kadar çok güzelliği erteledik ki.
Ülkede yarınları karanlık gördüğümüz için o kadar çok ihmal ettiğimiz dostlar oldu ki sormayın.
Ama yaşadığımız hiçbir şey evladını kaybeden annenin yüreğindeki yangına eş değil, olamaz. Yaşadığımız hiçbir endişe, yaşamadığımız hiçbir güzellik yetim kalan çocuğun, dul kalan eli kınalı gelinin acısının yanında anılmaya değer değil.
Elhamdulillah!
Sonsuz şükürler olsun bitti!
Yazılacak çok şey var ve anlatılacak çok şey. Bunları geçmişte yazmış, anlatmıştık. Tekrar etmeyi doğru bulmuyorum.
Bu yüzden Rabbulalemin’in bahşettiği bu güzel süreçte 86 milyonuyla “Yeniden Büyük Türkiye”nin onurlu........
© Milat
