Kenan Çamurcu yazdı: Yükselen Aslan, Kılıçlı Aslan’ı geri getirebilir mi?
İsrail’in 13 Haziran Cuma sabahı 3’ten itibaren başkent Tehran ve diğer şehirlerde düzenlediği saldırılar, 1967 Haziran Savaşı’nda Mısır Hava Kuvvetleri’nin uçaklarını yerdeyken vurmasına benziyor. ‘67 savaşında daha başta diskalifiye olan Mısır gibi İran’ın askeri sistemi de ilk hamlede felç oldu. Ordu ve Sipah’ın komuta kademesinden 20’nin üzerinde komutanın öldürülmesiyle emir-komuta zinciri bozulunca savunma sistemi tamamen çöktü.
İran’daki askeri fiyasko, siyasi rejimin çıktısı. Mutlakiyetçi, monarşiden beter, kaskatı tek adam rejiminde sistem kendi başına iş göremiyor. Ordu ve Sipahın komuta kademesi öldürüldüğünde Hamenei yeni atamalar yapana dek İsrail saldırılarını sadece izledi anlı şanlı Sipah memurları. Sonra İsrail’in bilmem kaçıncı dalga saldırısında nihayet hava savunma sistemi yarım yamalak devreye girdi de üç beş İHA vurarak namus kurtaran skorla yetinmek zorunda kaldılar.
İsrail’in 200 uçakla saldırması neyse de Mossad’ın Tehran’ın göbeğinde, Hamenei’nin burnunun dibinde kurduğu İHA üssünden gönderilen kamikaze dronlarla suikastler gerçekleştirmesi İsrail’in askeri teknolojide yüz yıl ileride olduğunu kanıtladı. Mutlak velayet-i fakih rejiminin militer kabiliyetinin yalnızca edit videolardan ibaret olduğunu da.
Hamenei’nin gözdesi Kudüs Ordusu’nun komutanı üç gündür ortada yok, İran yönetiminden açıklama gelmedi. Sipah medyasında İsmail Kaani’nin öldürüldüğü iddiası İsrail kaynaklarına dayandırılıyor. Kaani’nin akıbetinden haberdar olmayan bir askeri kabiliyet ve kapasite İsrail karşısında nasıl varlık göstersin.
Başkent Tehran’da eşzamanlı çok sayıda patlama duyulduğu sırada devlet medyasında, televizyonda “kaynağı bilinmeyen sesler” yazısı geçiyordu ekranda. “Patlama sesi” bile demediler. Oysa Tehranlılar sosyal medyada hem görüntüleri hem de bilgileri canlı olarak duyuruyordu o sırada. Bir siyasi rejimin, halkın bu denli gerisinde kalması halinde başına ne geldiğini çok örnekten biliyoruz. Karartma rejimleri arasında bu yöntemle başarılı olmuş bir tek numune yok.
İsrail’de ise ordu savaşırken Netanyahu yolsuzluk davasında mahkemeye ifade vermeye gitti. Sistem çalışıyor yani. Demokratik kurum ve kurallar denilen de bu. O sırada Netanyahu muhaifleri evinin önünde istifa sloganları atıyordu ve göstericilerin hiçbiri vatana ihanet, rejimi yıkma vs. abuk suçlamalarla derdest edilmedi. İran’da Hamenei’yi istifaya çağıran açık mektubun imzacılarının hepsi tutuklu ve haklarında 15-30 yıl hapis isteniyor.
Trump’ın İran’a 60 gün vermesini İranlılar ciddiye almamış demek ki. 61. günde gelen saldırıya hiç hazırlıklı olmadıkları anlaşılıyor. Hamenei’nin kendi düşüncelerine gereksiz güveninin sistemik........
© Medyascope
