menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Her Kula Helal, Müslümana Haram! – Türker Ertürk Yazdı

9 0
04.04.2025

Bu yazımızda; Osmanlı İmparatorluğu’nun zirve döneminde Bursa’da inşa edilen ve üzerinde “Her kula helal, Müslümana haram” yazan çeşmenin hikâyesini temel alarak, toplumsal tepkilerin dinsel ve kültürel dinamiklerini inceleyeceğiz.

Bununla birlikte; tarihsel bağlamda Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için kurgulanan benzer olayları karşılaştırarak Türkiye’de halen devam eden protesto hareketlerine başka bir açıdan bakmaya çalışacağız. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan protestolar, tarihi bağların ve değişimin günümüzdeki yansımalarını anlamak açısından önemli bir zemin oluşturduğundan; Türkiye’deki protestoların neden süreklilik sağlayamadığına dair tarihi kültürel ipuçlarına da değineceğiz.

Eğer Delilin Zayıf Çıkarsa Hayatın Tehlikede

Bursa; 1326’dan 1360’a kadar Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olarak İpek Yolu’nun önemli bir durağıydı. UNESCO’ya göre şehir; Çin’den İran’a uzanan ipek ticaretinde stratejik bir merkezdi ve Koza Han (1451) bu ticaretin kalbiydi. Seyyah İbn Battuta; 1331’de Bursa’yı “güzel pazarları ve geniş sokaklarıyla büyük bir şehir” olarak tanımlamıştır. Şehrin su kaynakları da dikkat çekicidir. Evliya Çelebi; 17. yüzyılda Bursa’yı “Su Şehri” olarak anmış, çeşmelerin hayırseverlik ve toplumsal dayanışma sembolü olduğunu vurgulamıştır.

Bu dönemde, Yahudilik Yolağzı olarak bilinen, günümüzde ise Arap Şükrü adıyla anılan mahallede bir Müslüman, bir çeşme inşa etti ve üzerine tartışma yaratan bir kitabe yerleştirdi: “Her kula helal, Müslümana haram.” Bu ifade, İslam’ın egemen olduğu bu şehirde şaşkınlık yarattı ve halk arasında huzursuzluk çıkardı. Çeşmeyi yapan kişi, Kadı önüne çıkarıldığında; “Bunun bir sebebi var, ancak kanıt gerektirir ve bunu yalnızca Sultana sunabilirim” der. Kadı öfkelenir, fakat merakı da ağır basar. Dava, Sultan’ın huzuruna taşınır. Sultan hem kızgın hem meraklı bir şekilde; “Bu nasıl bir iştir? Çeşme yaparsın, ama Müslümanlara suyunu yasaklarsın?” diye sorar. Adam; “Elimde delil var, ancak bir deney yapmam gerek” yanıtını verir. Sultan; “Eğer delilin zayıf çıkarsa, hayatın tehlikede” diyerek deneye izin verir.

Hahamı ve Papazı Tutuklayın

Deney şu şekildedir: Önce herhangi bir Havradan (Sinagog) rastgele bir Haham hiçbir gerekçe olmadan yaka-paça tutuklanacak ve bir hafta tutuklu kalacaktır. Hahamlarının tutuklanması sonrası Yahudiler hemen tepki gösterir; “Ne oluyor, bu ne zulüm? Bizim din adamımızı neden tutukladınız?........

© Medya Siyaset