menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Vergi Kaçıran Holdinge(!) Karşı Zabıta’nın Merhameti(!)

5 0
06.07.2024

Mazlum, hafif sıska, kısa sayılacak boyda bir gençti. Daha lise birinci sınıf öğrencisiydi. Fakat çocuk denecek yaşta, hastalık, acı, keder ve evin geçiminin derdi sırtına binmişti.

Yakın zamanda babası vefat etmiş, evin en büyük erkek çocuğu olarak babasından emanet olarak hasta yatalak bir annenin ve ondan küçük ikisi kız, ikisi erkek dört kardeşin geçimi kalmıştı.

Annesi kötü hastalık diye ifade edilen kanser hastasıydı, elden ayaktan düşmüş, yapılan tedavilerin yan etkisiyle saçları hatta kaşları bile dökülmüştü. En büyük kız kardeşi on iki yaşında diğeri beş yaşındaydı. Ondan küçük erkek kardeşleri biri on diğeri yedi yaşındaydı. On iki yaşındaki Selma’nın yükü hafif değildi, o yaşta evin yemek, bulaşık, çamaşır, misafir ağırlamak dâhil tüm yükünü o taşıyordu. Bu da yetmiyor, ağabeyi Mazlum’un en büyük dert arkadaşıydı. Kendilerinden başka kimileri kimseleri fazla yoktu. Babalarının vefatında onları yalnız bırakmayan akrabaları da bir süre sonra kendilerini normal hayatlarının akışına bırakmış, onlar dertleriyle baş başa kalmışlardı.

Mazlum bundan dolayı babasının vefatından sonra yalnızlığı iliklerine kadar yaşıyor, tamamen sessizliğe bürünüp derin düşüncelere dalıyordu. Keder ve çaresizliğin esiri olmuş bir halde tek katlı eve açılan bahçede bir taşın üzerinde oturmuş evi nasıl geçindirebileceğinin derdinin düşünce deryasına dalmıştı. Babası sağlığında inşaatlarda çalışan bir ustaydı. Mazlum da birkaç sefer istemeye istemeye onunla inşaatlara gidip çalışmıştı. Şimdi babası yoktu, “Babasızlık ne kadar zormuş.” Diye mırıldanırken iki damla gözyaşı yuvarlanıp elmacık kemiklerine uğrayıp tükeninceye kadar aşağıya indi. Okul ile beraber aileyi geçindirebilmenin zorluğu altında şimdiden eziliyordu.

Kararını vermişti. Komşuları Hasan pazarlarda sebze ve meyve satıyordu. Şehirde her gün pazar olmadığı için bazı günler üzerinde satış yaptığı tablası boş kalıyordu. O günlerde okuldan döndükten sonra tablayı sokak sokak dolaştırıp sebze ve meyve satacaktı. Bu fikirle kendisine geldi, yerinden doğrulup doğruca........

© Mardin Life


Get it on Google Play