Emanet Bilinci ve Eğitim
Türkçede “Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia” anlamlarına gelen emanet kelimesi Arapçadan dilimize geçmiş olup emn kökünden gelir. Emn ise korku ve endişeden emin olmak demektir. Emanet, hıyanetin karşıt anlamlısı olarak isim şeklinde kullanıldığı gibi güvenilir olma anlamında mastar şeklinde kullanılır. Ayrıca güvenilen bir kimseye geçici olarak bırakılan şey manasında da kullanılır. Halk arasında yaygın olan manası da budur.
Bilmen, emaneti “Eminlik, başkasına ait olmak üzere bir kimsenin nezdinde bulunan şey. Bu şey hıfz (korumak) için verilmişse “vedia” namını alır. Bila noksan ve bila tehir edası mükellefe vacip olan vazife-i diniye” şeklinde tanımlarken emniyeti itimat, güvenme, korkusuzluk, insanda söz ve fiil olarak doğruluktan meydana gelen yüce bir haslet olarak tanımlayıp korkunun gitmesinden dolayı nefsin mutmain olmasına “em’n, eman, emane” denildiğini belirtir (Ömer Nasuhi Bilmen, Dinî ve Felsefî Ahlâk Lügatçesi).
Emanet, İslam’ın kendine has anlayış ve mesajını, insanlara öğretmek üzere kullandığı kavramlardan biridir ve “Güvenilen bir kimseye koruması için geçici olarak tevdi edilen maddi ve manevi haklar, imkânlar” gibi bir kuşatıcılığa sahiptir.
Dinimize göre bedenimiz, sağlığımız, ailemiz ve vatanımız bizlere birer emanettir. Aynı şekilde yurdumuz da bizlere, korunması ve gelecek nesillere aktarılması için emanet olarak verilmiştir.
Emanet ile ilgili ayet ve hadisler, emanete riayetin, insanlar arasında güzel ahlaka dayanan ilişkiler kurmadaki önemi ortaya koymaktadır:
“Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verdiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder” (en-Nisâ 4/58) meâlindeki âyette ahlâkla hukukun en geniş kapsamlı ilkelerinden olan emanet ve adalet kavramları bir arada zikredilmiştir. “Yine o müminler, emanetlerine ve ahitlerine sadakat gösterirler.” (Müminun, 23/8.) ayetinde Allah’a ve diğer insanlara verilen sözler, emanetin ehemmiyetini gösterir.
Güvenilir olmayı, müminlerin vasfı olarak nitelendiren Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de birçok hadis-i şerifinde verilen sözlerin, sırların, yapılan vaatlerin ve aile mahremiyetinin birer emanet olduğunu vurgulamışlardır. “Mümin, insanların canlarına ve mallarına zarar vermeyeceğinden emin oldukları kimsedir.” (Tirmizi, İman) hadis-i şerifiyle güzel ahlak, güven ve emanet arasındaki doğrudan bağı ortaya koyarken; “Emanet kaybolduğunda kıyameti bekle” (Buhârî, İlim) hadisiyle emanet ortadan kalktığı zaman gerçekleşmesi muhtemel durumu kıyamete benzetmiştir.
Başka bir hadis şerifte ise: “Hepiniz çobansınız, sorumlusunuz ve hepiniz yönettikleriniz den mesulsünüz. Devlet........
© Maarifin Sesi
visit website