menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İkinci Gladstone,  Keir Starmer 

26 4
09.11.2024

Vaktiyle ‘Kur’an Müslümanların elinde kaldıkça, biz onları yönetemeyiz, itaat altına alamayız’ diyen İngiliz Müstemlekeler Bakanı ve bilahare Liberal Partiden Başbakan William Ewart Gladstone sanki dirildi ve Keir Starmer’in karaltısına ve kisvesine büründü. Ya da bir asır sonraki halefi ete kemiğe büründü Keir Starmer diye göründü. . Yeni Gladstone olan Keir Starmer’e göre İslamiyet kesinlikle doğru bir din. Aynı oranda mücadele edilmesi ve mukavemet gösterilmesi gereken de bir din olma özelliğini koruyor. Yayılmacı bir din ve müheymin karakter olarak Mesih’i temsil etse de Batı değerlerini aşındırıyor. O da George Walker Bush gibi İslamiyet’i hayat tarzlarına aykırı ve onu tehdit eden bir din olarak telakki ediyor. Seküler Batı medeniyetini doğru bile olsa İslam’a feda edemeyiz diyor. Haklı da olsa İslamiyet’in yenilmesi gerektiğini söylüyor. Böyle dobra düşman nadiru’l vucud olsa gerek. Gazze ile alakalı olarak da şunları söylüyor. Gazze yenilmeli ta ki İslam aleminde umut ışığı olmasın. Domino etkisi meydana getirmesin. Gerçekten de domino etkisi mücerrep bir husustur. Kral Fahd ve Hüsnü Mübarek Cezayir’de 1988 ile 1991 arasında yükselen FIS hareketinden ürkmüşler, yankılarının kendi ülkelerinin duvarlarını çalmasından endişe etmişler ve Şadli Bin Cedid’den bu dalgayı durdurmasını istemişlerdi. Yoksa İslamcılarla başa çıkamayacağını söylemişlerdi. ‘Elini versen kolunu alamazsın’ demeye getirmişlerdi. Cezayir’in Fransızlara karşı 1954 yılında başlattığı Kasım direnişi ve dirilişi Filistin’e de ilham kaynağı olmuştur. 2 Kasım 1917 Balfour Beyannamesi tarihte 2 Ekim 1187 Hittin Savaşının ve Salahaddin Eyyübi’nin zaferinin rövanşı olmuştur. Afgan cihadı 1987 yılında Birinci İntifadanın kollarından ve ilham kaynaklarından birisi olmuştur. Gazze meselesinin de İslam aleminin ilham kaynaklarından birisi olabileceği öngörülerek mezalim ve zulüm kuşağı olsa da Gazze’ye yönelik soykırım boyutlarındaki kuralsız savaşın sürdürülmesi istenmektedir. Küçücük Gazze Şeridi’nde yaşananlar adeta bütün dünyayı dize getirmiştir. Bir nevi hilafetin ayak sesleri olarak algılanmakta ve okunmaktadır. Batılılar en küçük bir kıpırdamadan bile nem kapmaktadırlar.

Hükmeden Batı ile yükselen İslam dünyası kuşağı arasında sıkışıp kalan ve devr-i sabık haline gelmesine ramak kala İsrail’den bahsetmemiz mümkündür.

Bu denklem karşısında Gladstone’un haleflerinden birisi olarak İşçi Partili Başbakan Keir Starmer mühim bir makale kaleme almıştır. İngiliz The Sun gazetesinde yayınlanan makalenin başlığı bile düşmanca duyguları yansıtıyor ve buna tercüman oluyor: Dünyada Şeytanın Aslı ve Kötülüklerin Kaynağı. Kısalığına rağmen bu makale bize Neocon zümreden David Frum ile Karanlıklar Prensi Richard Perle’ün ortaklaşa kaleme aldıkları Şeytana Son / Terörde Savaş Nasıl Kazanılır? Kitabının bir başka versiyonunu yansıtıyor veya unvanını hatırlatıyor.

Keir Starmer’den bir asır ve küsurat öncesinde bahusus 19. Asrın son çeyreğinde İngiliz Parlamentosunda kürsüye çıkan Müstemlekeler Bakanı Gladstone elindeki Kur’an-ı Kerim’i göstererek şunu söyler: “Bu kitap Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakim olamayız. Ne yapıp etmeli, ya Kur’an’ı ortadan kaldırmalıyız veya onları Kur’an’dan soğutmalıyız.” The Sun gazetesinde yayınlanan makalede Başbakan Keir Starmer İslam, Arap alemi ile Batı arasındaki çapraz ilişkiler noktasında dürüst ve açık olunması gerektiğinden söz ediyor. Çelişme ve çekişme ortamı doğurmamak için Batı’daki yeni nesillere acı da olsa gerçekleri söylemek gerektiğini de sözlerine ekliyor. Liberal değerlere inanmak ile milli güvenlik ihtiyaçları arasında bir çatışmaya ve çelişkiye meydan vermemek gerektiğini kaydediyor. Kendince ikisi arasında makasın daha fazla açılmaması için özen gösterilmesini istiyor. Bu çelişki eninde sonunda epistemolojik devrim ve bilgi teknolojileri nedeniyle korkunç bir biçimde açığa çıkmaktadır. Küresel zeminde sosyal medya araçları üzerinden dünyanın birbirine açılması geride gizli kapaklı bir şey bırakmıyor. Makalesinde sözlerini şöyle sürdürüyor: “ Anlaşmazlıklarımız Arap ya da Müslüman halklarla bağlantılı değildir. Yine varlığını veya bekasını Batı sistemlerine borçlu egemenlerle veya hakim güçlerle de alakalı değildir. Onlar ki kendi milli güvenliklerini bizim milli güvenliğimize feda ediyorlar. Kurulu Arap düzenleri bizim eksenimizde, feleğimizde devran ediyorlar bekalarını bizim desteğimize borçlular. Bizim gündemimizi takip ediyor bizim politikalarımızı taklit ediyor, uyguluyorlar.

Öyleyse külli anlamda İslam alemiyle ve onun merkez üssü olan Arap alemiyle ilişkilerimizde kırılma ve kriz nerede düğümleniyor? Kendi sorusunu şöyle cevap veriyor:” Gerçek sorunumuz kesinlikle İslam ile yani bizzat kendisiyle. İslam Peygamberi Muhammed iledir! İslam son derece medeni bir dindir. Varlık ve medeniyetle alakalı bütün sorulara ve sorunlara mufassal cevaplar verme yeteneğine haizdir. Batı medeniyetinin esnemez, yılmaz bir hasmı veya rakibidir. Batı medeniyeti ışıltısını kaybederken aksine İslam ve Muhammed her yerde parlamaktadır. Batı toplumları içinde dahi bu böyledir. Batı medeniyeti topluma ve yeni nesillere liberal değerler üzerinden düşünce serbestisi aktardı, getirdi, verdi. Serbest düşünce Kilisenin otoritesini sarstı, zayıflattı. Bu yalın ve özgür düşünce birçok batılı seçkinin ve gencin İslam’ı benimsemesine yol açtı. Zira onlar aradıkları her soruya orda mukni cevaplar buldular. Çelişkili medeniyetimizin Batılı toplumları içine düşürdüğü psikolojik dertlere, sosyal, manevi ve ontolojik sıkıntılara çare ve çözüm üretiyor …”

Keir Starmer en temel ve gerçek sorunun İslam ile ilişkili olduğunu öyle de kalacağını itiraf ediyor. Sorunun özünün değişmeyeceğini söylüyor. ‘Zira birçok yolla yayılmakta olan İslam ile yüzleşmekten başka çaremiz kalmadı’ diyor. Tek alternatif çözümün İslam’ı kabullenmek ve ona bağlanmak olduğunu ama bunu da yapamayacaklarını zira bu durumda medeniyet bazında kazanımlarını kaybedeceklerini söylüyor. Güçlü medeni zeminden güçlü İslam dinine teslim........

© Maarifin Sesi


Get it on Google Play