Hatıralar ışığında D. Mehmet Doğan!
Vefatına kadar birkaç aydan beri sıhhatini geriden de olsa takip ediyorduk. Hafıza gidip gelmeleri yaşıyor ve bazen gaybubet hali arız oluyordu. En son bir ameliyat geçirmiş ve ardından da pek toparlanamamıştı. Mehmet Doğan ismini gıyabında duymuş sonra tanışıklığımız vicahiye dönmüştü. Bizim camianın nitelikli ve kimlikli yazarlarındandı. Kurduğu Yazarlar Birliğini kurumsal hale getirmiştir. Ankara’da Rüzgarlı Sokak’ta birlikte çalıştık. Sonra Akit gazetesi ve kısa ömürlü Vahdet Gazetesinde birlikte olduk. Hatta gazeteyi ve çıkaranlarını tanımadığım için Mehmet Doğan Beye telefon açtım ve yazmaya davet ettiklerini bildirdim ve kanaatini almak istedim. ‘Azizim ben yazacağım’ dedi. Bu sözleriyle doğrudan olmasa bile dolaylı olarak beni de teşvik etmiş oldu. Önce iyi başlayan gazete sonra fikir ayrılıklarına sahne oldu. Sonunda da kısa bir zaman diliminde kapandı. Bizi davet eden arkadaşlar gazeteye bizden önce veda ettiler. Bir yönüyle o dönem içinde bulunduğum şartlar beni orada yazmaya mecbur etmişti. Bu durumlarla ilgili olarak ‘afallahu amma selef’ denilir. İyi yazarların bir mevkute veya gazetede buluşması o gazeteyi iyi kılmıyor. Kıvam için başka şartlar da gerekiyor. Onlar eksikti. Gazetenin dümeninde olanlar pek yeterli değillerdi yazarların albenisiyle gemiyi yüzdürmeyi düşünüyorlardı. Yazarlar ise gazetenin güvertesinde kavgaya tutuşmuşlardı.
Kaderimiz bu şekilde zaman zaman kesişti. Ankara’daki Rüzgarlı Sokakta kimi zaman Ömer Lütfi Mete ve Mehmet Doğun gibi yazarlar aralarında derin sohbete dalarlardı.........
© Maarifin Sesi
visit website