Demirel’den küresel güçlere: İslam Gerçeği!
1990’lı yıllarda olmalı Demirel’in etkisiyle birlikte bir çığır açılmak istendi. Çağa uygun bir İslam anlayışı kurgulanmak istedi. Dine göre insan veya yeni nesiller değil de şaşmaz ilahi bağ olan ed-din yani İslam güncellendirilmek istendi. Yaşar Nuri Öztürk’ün de içinde bulunduğu bir heyet kader anlayışını ve benzeri konuları sulandıran ortak bir metni imza altına aldılar. O günlerde mesele çok tartışıldı. Demirel daha sonra ‘Kur’an’dan 240-250 ahkam ayetini çıkarsak ne lazım gelir?’ mealinde hezeyanlar serdetti. Ahkam ayetlerinden kurtulmak istediği anlaşılıyordu. “İslam Gerçeği” kitabı üzerine Mehmet Bayrakdar bir değerlendirme kitabı kaleme aldı. İslam Gerçeği kitabı ayakları yere basmadığı için tutmadı. Siyasi bir heves oyarak kaldı. Etkileri kalıcı olmadı. Zamanla nisyana terk edildi. Bir deneme faslı olarak kaldı. Türkiye’de yerel olarak bu deneme tutmadığı gibi küresel çapta da tutmamıştır. Bazen bu şekilde yerelin küresel akisleri ve küreselin de yerel akisleri olmuştur. Bu çığırı Tanzimat’a bağlamak da mümkündür. Özal’dan Demirel’den çok önce bir küreselleşme denemesidir. Başarılı olmasa bile yozlaşmaya son derece katkısı olmuştur.
11 Eylül’ün rüzgarıyla birlikte Bush da sevmediği İslam’a kendine göre nizamat vermeye kalkıştı, çeki düzen vermek istedi. Bu meyanda İslam dünyasında okulların ve medreselerin eğitimine el atmak istedi. Şiddetli bir dirençle karşılaştı. Yemen’den Pakistan’a hatta Mısır ve Suudi Arabistan’a kadar bu yönde denemeler oldu. Müslümanların batıya ve........
© Maarifin Sesi
visit website