Özel Okullar 3: Sorunlar ve Öneriler
ÖZEL OKULLAR 3:
3. Sorunlar ve Öneriler
Konuyla ilgili Özel Okullar 1 ve Özel Okullar 2 başlıklı önceki yazılarımda özel okulların fonksiyonları ve misyonları üzerinde durmuştum. Bu yazımda ise sektörün sorunları ve öneriler üzerinde durmaya çalışacağım.
Veli Talepleri ve Para Dengesi
Özel okul sayısının artmasıyla beraber parasal ilişkilerin getirmiş olduğu bazı ahlaki sorunlar ortaya çıkmıştır. Birbiri ardına açılan özel okullar, rekabet edebilmek için her gün yeni kavramlar üretmiş, pedagoji bilimini neredeyse teknolojiyle aynı hızda koşturarak daha çok vitrine yöneltmiştir. Özel okulların kayıt ofislerinde öğretmen kadrosu, akademik başarılar ve öğretim programından çok yüzme havuzları, kulüpler ve yemek menüleri sorgulanmaya başlanmış, bireylerin eğitimi parayla satın alabilme hazzıyla birlikte, olumsuz sonuçları çok sonra görülecek “sonradan görme” etkisi özel okulların yapısını değiştirmiştir.
Elbette özel okullar velilerin taleplerini göz önüne almalı ve değerlendirmelidir. Ama parayı ödeyen ebeveynler olsa da okulda asıl müşteri veli değil öğrencidir. Özel okulları sadece “Çocuklarının geleceğini güvence altına alma ve statü kazandırma” merkezi olarak gören velilerin talepleri eğitimi tartışılır hale getirdi. Yani “öğretmenin parasını ben veriyorum, dolayısıyla seni de okulu da ben yönetirim” anlayışı öğretmenin öğrenci üzerindeki etkinliğini azalttı. Çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için hiçbir masraftan kaçınmayanlar, bu arada iyi bir geleceğin satın alınamayacağı gerçeğini gözden kaçırmışlardır.
“Özel okulların birçoğu da sene sonunu getirememek gibi parasal kaygılarla velinin çok uygunsuz davranışlar sergileyen öğrencisine de herhangi bir yaptırım uygulayamamaktadır. Para problemini aşmayan kurumlar ya da aşırı parası olan kurumlar, sektörü ve eğitim anlayışımızı geri dönülmez kötü sonuçlara doğru sürükleyebilir.” (1)
Sektörün Yabancıları
Ülkemizin son 20 yıldaki ekonomik gelişimiyle beraber özel okul alanında bir büyüme olmuştur. Millî Eğitim Bakanlığının sektöre destek programının etkisi ve ülkenin ekonomik yapısının iyiye gitmesi sonucunda 2015’ten itibaren özel okulların oranı %7’leri geçti. 15 Temmuz sonrasındaki gelişmelerle özel okul alanında büyük patlama yaşandı. Ancak bir berber dükkânı için bile ustalık, çıraklık, kalfalık belgesi isteyen devletimiz, özel okul sahibi olmak için hiçbir kayıt, şart koymayınca eğitim alanında bilgisi olmayan, eğitime sosyal fayda ve itibar kazandırdığı gözüyle bakılan müteşebbisler sahaya yatırım yapmışlardır.
Konunun sadece parayla yürümediğini anlayan ve aradığını bulamayan sermaye sahipleri, bu sefer de sektörün içindeki duayen eğitimcilerden velilerin olmayacak taleplerini yerine getirmelerini isteyerek aşırı abartılı vaatler yapmışlardır. Bu sermayedarlar, pandemi sürecinde de istedikleri ekonomik kârlılık........
© Maarifin Sesi
visit website