Diyarbekir küçeleri…
Diyarbekir küçeleri/Yâr doldur şişeleri (yahud da Yâr kaldır peçeleri…)
Celâl Güzelses’in türkülerinden biri olarak aklımda kalmış, onun okudukları arasında bulamadım, meğer daha sonra derlenmiş. Bir halay havası, ritmi de ona göre…Nakaratça zengin bir türkü:
Uy amman uy amman yâr yaman le le cane/ Uy amman yâr yamman le le cane…
Türkünün bir kıt’ası var ki yakıcı:
Diyarbekir sarayım/Seni kimden sorayım/Yüzüne hasret kaldım/Gel cemâlin göreyim
Diyarbakır anneleri Diyarbekir küçelerinde…
“Küçe” yol, sokak demek. Farsçadan geçmiş olmalı. Azerbaycan’da yaygın olarak kullanılıyor. Bizde sokakla ilgili deyimler, orada küçe üzerinden söyleniyor: Küçe kadını, küçe uşağı (çocuğu). Küçe küçe. O küçe senin, bu küçe benim…vs.
Diyarbekir anaları sevgili çocuklarını kimden soracağını biliyor. Çünkü bu şehirde yaşıyorlar, neyin ne olduğunu biliyorlar ve işleyişin farkındalar.
Çocukların dağa götürülmesi sürecinin ilk halkası malûm “parti”. Eğer belediyedeki hâkimiyetlerini........
© Maarifin Sesi
visit website