menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tam kadro orada ne işiniz var?

304 24
26.09.2024

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Ankara’da önceki akşam hemen her gün olmasına tanık olduğumuz bir resepsiyon vardı.

Suudi Arabistan kuruluş günü olarak tanımlanan 23 Eylül 1932’nin 94’üncü yıl dönümüydü.

Bu nedenle elçilik binasında bir resepsiyon verildi.

23 Eylül 1932’de İbn Suud El Ahsa Katif Dominyonları ve Hicaz ile Necid Krallıklarının bundan sonra kendi yönetimi altında tek bir devlet (krallık) çatısı altında yönetileceğini açıkladı ve Suudi Arabistan Krallığı’nın kuruluşu ilan edildi.

Bir anlamda bizim 29 Ekim Cumhuriyet’in kuruluşu benzeri bir kutlama günüydü bu.

Elbette her yıl yapılıyor bu resepsiyon.

Bu yıl kutlamalara Türkiye adına katılım ağırlıklı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nden oldu.

Resepsiyona Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Ziya Cemal Kadıoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ankara Valisi Vasip Şahin’in yanı sıra birçok yabancı misyon şefi katıldı.

Açık söyleyeyim Suudi Arabistan Krallığı’nın kuruluş yıl dönümüne Silahlı Kuvvetlerin komuta kademesinin tam kadro ile katılması bana çok yadırgatıcı geldi.

Resepsiyonda siyasi katılım çok yüksek değildi.

Erdoğan’ın kabinesinden Yaşar Güler dışında kimse yok ama onu temsilen Diyanet İşleri Başkanı var.

Peki ordumuzun komutanlarının Suudi aşkı nereden geliyor acaba?

Muhtemelen aynı gün Amerika’da olan Erdoğan’ın Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’e verdiği talimatla gerçekleşti bu yüksek düzeydeki katılım.

Komutanların resepsiyona tam kadro katılmasını yadırgadım çünkü.

BİR: Kurtuluş savaşı vermiş ve bunu cumhuriyetle taçlandırmış bir ülkenin komutanları ciddi bir mücadele verilmeden kurulmuş bir krallığın resepsiyonunda tam kadro yer almamalı.

İKİ: Suudi Arabistan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk ve devrimlerine ne kadar soğuk baktığı bilinirken komutanlar Suudiler bu kadar içli dışlı olmamalı.

ÜÇ: Bir takımın formasındaki Atatürk fotoğrafına bile tahammül edemeyen, Suudi Kralı veya kraliyet yönetiminden birinin Ankara ziyaretinde Anıtkabir’e gidilmesini reddeden bir ülkenin milli günün tam kadro bulunmak doğru değildir.

DÖRT: Suudi Arabistan elçiliğinde düzenlenen 29 Ekim kutlamalarına Suudi ordusunun komutanlarının tam kadro gelmediği halde Ankara’da bu kadar yüksek düzeyde katılım yanlıştır.

Ne diyeyim, bunlara canım gerçekten çok sıkılıyor.

Gerçi Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk’e, devrimlerine düşmanca tavır içinde olan, Hizbullah artığı Hüdapar’ın genel başkanı ile gurur fotoğrafı çektiren komutanların Suudi elçiliğine koşmasına da çok şaşırmamak gerek.

BUNU YAZMAK GEREK

Yandaş medya manşetlerinde zafer çığlıkları atılıyor yine.

Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler konuşmasında tüm dünyaya meydan okuduğu anlatılıyor.

Özellikle “Hamas terör örgütü değildir” sözlerini Amerika’da da söylemesi AKP ve........

© Korkusuz


Get it on Google Play