Külliye, başkanlık ve birtakım düşünceler…
YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın böyle beylik tabancası modeli zulada tuttuğu açıklamaları vardır.
Mesela bunlardan bir tanesi limanların özelleştirilmesi meselesidir. Arıklı, canı sıkıldıkça bu haberi gündeme getirir, ardından da üzerinden siyaset döndürür.
Buna benzer bir diğer açıklaması da “başkanlık sistemine geçelim” şeklinde olanıdır.
Nitekim geçen gün de yaptığı açıklamada “düğmeyi yanlış ilikledik, parlamenter rejimi kabul ettik ama keşke başkanlık sistemine geçseydik” diye konuştu.
Vallahi kendisi hangi düğmeden bahseder bilmiyorum ama Kıbrıs’ın kuzeyinde kurulan bu uluslararası hukuk dışı düzen devam ettiği sürece ne düğme ne de ceket sorunlara çare olamaz. Olsa olsa kırtasiye masrafı olur.
Gerçi dün gazete manşetlerinde okudum, basit bir ilkokul çocuğunun kırtasiye masrafı 11.400 TL civarı bir paraya denk geliyormuş!
Varın KKTC’nin isminin ve de cisminin değişimiyle birlikte ortaya çıkacak olan masrafın miktarını siz düşünün!
Ama benim bu makaleyi yazmamın sebebi konunun daha stratejik noktalarına değinmektir, kırtasiye işiyle meşgul olmak değil!
Efendim, velev ki Erhan beyin arzusu gerçek oldu ve bu konu yarın sabahtan itibaren ciddi ciddi gündeme geldi.
Mesela aklıma gelen ilk soru sağ cenahın başkan adayı kim olacak şeklindedir.
Çünkü bildiğiniz üzere KKTC pratikte parlamenter düzene sahip olan bir ‘düzendir’. Buna ek bir de tören paşasından hallice Cumhurbaşkanlığı makamı vardır. Tabii bu tanımlamayı iç siyaset açısında yapıyorum çünkü son 4 yıldır olmasa da bu makamın bir de ‘toplum liderliği’ vasfı vardır ki hayati bir mevzudur.
Bu makamın yürütme üzerindeki yetkisi sınırlıdır. Hükümeti kuramaz, bakanları atayamaz, devletin yönetimini üstlenmez filan…
Ama başkanlık sisteminde durum böyle değildir. Adı üzerinde bir başkan vardır ve devleti yöneten kişi de odur.
Ha bu yönetim ABD’deki gibi güçler ayrılığı ilkesinin çok keskin çizgilerle belirlendiği, yargının çok güçlü olduğu, kontrol mekanizmasının ciddi anlamda çalıştığı bir şekilde de olabilir, Türkiye’deki gibi gücün pratikte tek adam rejimi etrafında toplandığı şekliyle de olabilir.
Bu durum toplumların demokrasi seviyesi, sosyal durumu, ekonomik çeşitliliği ve daha birçok olgusuyla şekillenir.
Fakat çok teorik konuşmadan öteye, dediğim gibi eğer yarın sabah bu........
© Kıbrıs Postası
visit website