Çözümün anahtarı: Guterres belgesi!
Güney Kıbrıs’ın etkili kalemlerinden Hristos Panayiotides, hafta sonu yazdığı makalesinin başlığını “Stratejik anlaşmayı hemen imzalayın” diye koymuş.
Panayiotides’in işaret ettiği anlaşma 2017 Crans Montana’da masaya gelen Guterres kriterlerinden başka bir şey değil.
Toplam 6 başlıktan oluşan Kıbrıs sorununun müzakere başlıklarının her birine çözüm öneren belgenin hala daha masada olduğu ve olur da bir süreç başlayacaksa yine aynı kriterler üzerinden gideceğine şüphe yok.
Ama ben sizi biraz geriye, 30 Nisan 2018 gününe götürmek ve çok önemli bir kırılma anını hatırlatmak istiyorum.
O gün hiç unutmam, dostlarla bir kahvede takılıyorduk.
Birden ajanslara bir haber düştü: “Cumhurbaşkanı Akıncı’dan Rumlara: Gelin Guterres Belgesini stratejik bir anlaşma olarak ilan edelim…”
Crans Montana’nın üzerinden yaklaşık olarak 10 ay, tam da Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığına geldiği günün 3.yılına denk gelen açıklama o günün şartlarına bakıldığında son derece önemli bir açıklamaydı.
Hatta ben o gün kafede beraber olduğum arkadaşlara “bu tarihi bir çağrıdır” ifadesini de kullanmıştım.
Aradan geçen 6.5 yılın ardından Panayiotides’in makalesini okuyunca aklıma gelen o açıklamada Akıncı Kıbrıs Rum tarafının, Guterres çerçevesini taraflara sunulduğu şekli ile kabul etmesi durumunda, çerçevenin stratejik bir paket anlaması olarak ilan edilebileceğinin belirterek, “Stratejik bir paket anlaşması olarak bunu ilan edelim. Geri kalan boşlukların tamamlanması için o zaman müzakerelerin de bir anlamı olur” diye konuşmuştu.
Yine o açıklamada Akıncı “Guterres çerçevesine o gün ‘evet’ dediğim gibi bugün de aynı noktadayım. Ama benim tek başıma bu noktada bulunmam çözüm için yeterli değildir. Rum tarafı Guterres çerçevesini sulandırmadan, kendi yorumuyla çarpıtmadan, bize sunulduğu şekliyle kabul etmeye hazırsa, bunu bir an önce açıklasın. Stratejik bir paket anlaşması olarak bunu ilan edelim. Geri kalan boşlukların tamamlanması için o zaman müzakerelerin de bir anlamı olur” ifadelerini de kullanmıştı.
Ve yine aynı Akıncı, sonuç odaklı olmayan, ucu açık müzakere dönemini bir kez daha yaşamanın bir anlamı kalmadığını, çıkış yolunun ancak takvimi belli, stratejik bir paket yaklaşımı çerçevesinde aranabileceğine dikkat çekerek “Ne var ki aynı şeyleri tekrarlayarak farklı sonuçlar beklemenin gerçekçi olmadığı da ortadadır. Bu nedenle Crans Montana konferansından sonra sıklıkla ifade ettiğim bir hususu yeniden vurgulamakta yarar görüyorum. Sonuç odaklı olmayan, ucu açık müzakere dönemini bir kez daha yaşamanın bir anlamı........© Kıbrıs Postası
visit website