menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

AB ‘gözlemcilik’ görevini bırakıp, sürece müdahil olmalı…

62 8
23.05.2024

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi bugün Ankara’da Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşecek. Görüşme pek çok açıdan önemli.

Bunlardan birincisi ve en kritiği, Türkiye’nin AB ile 1998’den beri sürdürdüğü Gümrük Birliğinin modernizasyonu konusudur. Bir diğer konuysa Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde vizesiz dolaşım hakkı, yani vize serbestisidir.

Türkiye’deki sermaye çevrelerinin çok ciddi sıkıntı yaşadığı ticaret ve dolaşım konularında adım atılması için hükümete baskı yaptığı biliniyor.

Zira Türkiye ekonomisi, her bakımdan AB ile müthiş bir ticari birlikteliğe sahiptir.

Mesela Türkiye, birliğin en büyük 6.ticaret partneridir. Birliğin en büyük ve güçlü ülkesi olan Almanya’nın ise en büyük ticaret partneri…

Yani ortada milyar dolar eurolar vardır ve bu ticaret her iki taraf için de hayati öneme sahiptır. Tabii bu denkleme AB’de yaşayan 5 milyon Türk vatandaşını da eklemek gerekir.

Dün Türkiye’de yayın yapan kimi gazeteler Varhelyi-Fidan görüşmesinde, Türkiye’nin yukarıda yazdığım iki mevzu konusunda çok ısrarcı olacağını yazıyor. Geçtiğimiz Eylül ayında da Ankara’da Fidan ile görüşen Varhelyi’nin dosyasında yine aynı konular vardı. Yine aynı ısrarlar da yapıldı ama hiçbir gelişme olmadı.

Arada Erdoğan bir takım yumuşama mesajları verdi, AB hedefinden bahsetti ama bu da gelişme için yeterli olmadı. Çünkü büyük bir sıkıntı var ve o sıkıntının adı Kıbrıs sorundur.

İşte geçtiğimiz ay AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile birlikte son Türkiye raporunu kaleme alan Varhelyi, o raporda Kıbrıs sorunuyla ilgili de son derece çarpıcı bir paragraf kaleme almıştı.

Rapordaki ilgili paragrafta açık ve net bir şekilde Türkiye’ye Kıbrıs sorununu çözme çağrısı yapılmış, Gümrük Birliği ile vize meseleleri bu şarta bağlanmıştı.

Bu ifadeler elbette Türk Dışişleri tarafında hiç de hoş karşılanmamış, kınanmıştı.

Ve yine tabii ki aynı ifadeler Rumlar tarafından alkışlanmıştı.

Bana sorarsanız ne kınanacak ne de alkışlanacak........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play