Yeniden federasyoncu mu oluyoruz!
Annan planı döneminde Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın nasıl bir anda yok edilmeye çalışıldığını hatırlarsınız.
O zamanlar federasyonculuk gözdeydi, iki devletli çözümü savunmak ise neredeyse suçtu.
Şimdi ise Rauf Denktaş’ın fikirleri ve yolu nerdeyse daha da keskin bir tavırla savunuluyor.
Ancak zamanında Kıbrıs konusunda yaşanan bu ani eksen kaymalarının travması unutulacak gibi değil.
Son 20 yılda özellikle Türkiye’de yaşanan birbirinden zıt fikir değişiklikleri kafaları karıştırıyor.
Konjektürel değişim hızına yetişemiyoruz.
Kürt sorunu konusundaki sürpriz açılım sürecinden sonra yaşananlar ve şimdi tekrar yeni bir açılım süreci dedikoduları bizleri hiç şaşırtmıyor.
Kıbrıs konusunda da benzeri bir fikir değişimi yaşanabilir mi peki?
Federasyon konusu kapanmıştır diye Türkiye tekrar federasyonu konuşmaya başlayabilir mi?
Başlarsa şaşırır mıyız?
Doğruyu söylemek gerekirse çok şaşırmayız.
ABD’deki son gayri resmi görüşme Türk tarafının net tezleri sonrası çok da beklenen bir görüşme değildi.
Asla federasyon olmaz diyen bir taraf ile iki devletli çözümü asla kabul etmeyen bir taraf neyi görüşebilir ki?
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın New York görüşmesi sonrası Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ Ersin Tatar’ın Ney York’a Türkiye’nin ricası ile gittiğini iddia etti.
Yani Tatar, New York görüşmesini anlamsız buluyordu ve mecburen gitti.
Ümit Özat’ın bu iddiasıyla birlikte aklımıza şu........
© Kıbrıs Postası
visit website