KKTC'nin güvenliği ve huzuru
Değerli okurlar, gün geçmiyor ki artan suç oranlarıyla ilgili haberleri ve kendini köşe yazarı olarak lanse eden provokatörlerin veya çıkar sahiplilerinin kışkırtıcı yazılarını okumadan güne başlayalım. Her ne kadar iki mesele de birbirinden farklı ve ilk konu diğeriyle kıyasla daha can yakıcı olsa da bu vukuatların ortak özelliği toplumun huzurunu bozuyor olmaları ve KKTC’nin güvenliğini tehdit etmeleridir. Öyle ki artan suç oranlarının yükünü ve etkisi her ne kadar sonradan hissedilse de yalanlar üzerinden toplumun kışkırtılmasının bedelini her zaman millet ödemektedir. O nedenle bu gidişata bir an önce son verilmelidir. Esasen bu olayların gerisindeki sebepler de dolayısıyla çözümleri de bellidir. Burada yegâne görev devlete düşmektedir.
İlk konuyla başlayacak olursak şunu söyleyebiliriz ki KKTC’de suç oranlarının artmasının birçok sebebi vardır. Ancak bunlardan biri ağır basmaktadır: Kuzey Kıbrıs’ta nüfusun ve böylece de mevcut toplumsal yapının tam olarak bilinmiyor olması. Bir devlet kendi toprakları üzerinde ikamet eden bireylerin kimliklerine vakıf değilse orada öngörülebilirlik yoktur ve haliyle tehlikenin nereden gelebileceğini tahmin etmek de zordur. Hâl böyleyken doğru önlemler almak veya etkili karşı hamlelerde bulunmak neredeyse imkânsızdır. Ancak bu sorun uzun süredir tartışılan ulusal nüfus sayımıyla çözülebilir ve nihayetinde bununla iltisaklı sorunlarla kolayca mücadele edilebilir. Ayrıca Gazimağusa ve İskele başta olmak üzere henüz MOBESE’den nasibini alamamış tüm beldelere eşit oranda bu sistem getirilmelidir.
Aynı şekilde geçtiğimiz hafta pilot bölge olarak Girne’de başlatılan motorlu polis devriye uygulamalarının sayıları süratle artırılarak ülkenin dört bir yanına yaygınlaştırılmalıdır. Bunun yanında Polis Genel Müdürlüğündeki personel eksikliği giderilmeli ve polisin hakları kanunla genişletilmelidir. Gerekirse gece bekçilik sistemi başlatılmalıdır. Bunun yanında hızlı müdahale edebilmek........
© Kıbrıs Postası
visit website