Kısa kısa gündem
Bu hafta, Pandora’daki yazı serüvenimize yoğun gündemden ötürü kısa kısa yorumlarla devam edelim istedik. O nedenle bugün birkaç konu başlığını aynı yazıda kısaca değerlendirdik.
Azerbaycan’ın Artan Önemi
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Hüseyin Emirabdullahiyan'ın helikopter kazasında yaşamlarını yitirmelerinin ardından, bazı sosyal medya hesapları ve haber portalları bu ölümün Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile görüşmelerinin hemen sonrasında gerçekleştiğine dikkat çekmiş ve Slovakya Başbakanı Robert Fico'nun da Sayın Aliyev ile görüştükten sonra suikasta uğradığını öne sürerek bu iki olayı ilişkilendirmişti. Bu iki olay arasında bir bağlantının varlığı meçhul olsa da gerçek şu ki gün geçtikçe önemi artan Azerbaycan, bölgesel güç olmak için emin adımlarla ilerliyor. Bunun ana nedenleri arasında Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı Ermeni işgalinden kısa bir operasyonla özgürleştirmesi, Azerbaycan’ı Nahçıvan ve dolayısıyla Türkiye’ye bağlayacak Türk koridorunun ileride açılacak olması, Bakü-Moskova ilişkilerinin çok iyi seviyeye gelmesi, Azerbaycan ile Türkiye’nin birlikteliğinin her geçen gün daha da pekişmesi, Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında diğer Türk devletleriyle daha da yakınlaşıp siyasi ve ekonomik iş birliklerini geliştirmesi, Bakü’nün girişimcilik (start-up) için uzun vadede Dubai ile rekabet edebilmesini amaçlayan stratejilerin ortaya konulması, Ukrayna-Rusya savaşı sonucu Azerbaycan doğal gazının Avrupa Birliği ülkelerine artan oranlarda ithal edilmesi ve neticede Bakü’nün Brüksel için stratejik değer kazanması gibi maddeler yer almaktadır. Azerbaycan’ın potansiyeli yükseldikçe ve Azerbaycan Türklerinin özgüveni arttıkça, önümüzdeki dönemde bölgede Türk milleti ve Azerbaycan için daha da olumlu gelişmeler yaşanacağını göreceğiz. Tabii bu gidişattan rahatsız olanlar da olacaktır. O nedenle siyasi arenada hiçbir şeyin rastlantı olmadığı gibi İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanının Azerbaycan’la ilişkilendirilmesinin de bir tesadüf olmadığını düşünüyorum.
İran Üzerine
İran Azerbaycan’a karşı senelerdir Ermenistan’la güçlü bir ittifak içindeydi. Bunun sebebi de İran’ın neredeyse yarı nüfusunun Türklerden oluşması ve bunların arasındaki en kalabalık topluluğun da Azerbaycan sınırında yaşayan Azerbaycan Türkleri olmasıdır. İran, bugüne dek toprak bütünlüğünü korumak için böyle bir ittifakın içinde bulunmaya ihtiyaç duymuşsa da Erivan’ın geçtiğimiz dönem Bakü’ye ılımlı yaklaşmasından ve Azerbaycan’ın giderek artan bölgesel nüfuzundan ötürü bu tutumlarında son zamanlarda bir gevşemenin olduğu söylenebilir. İbrahim Reisi’nin, İlham Aliyev’le birlikte iki ülke arasındaki bir barajı açması ve iki tarafın da konuşmalarında kardeşlik vurgusu yapması bu gevşemenin bir tezahürüdür. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’ın artan gücü ve özgüvenine dayanarak, 2020’nin sonlarında Bakü’de Aras Türküsünü okumasıyla İran’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin giderek artan bağımsızlık söylemleri sonucu artık Tahran’ın farklı bir strateji uyguladığı görülüyor. Bundan rahatsız olanlar elbette var. Fakat helikopter kazasının bununla ilgili olup olmadığı meçhul. Ancak 2011 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın temelini attığı barajın akabinde Arap Baharı yaşanmıştı ve o dönemden itibaren neler olduğunu hep birlikte gördük. Türk milleti olarak sancıların etkilerini hâlâ hissetmekteyiz.
KKTC-Azerbaycan Yakınlaşması
Son aylarda KKTC ile Azerbaycan arasında, gerek Türk Devletleri Teşkilatı çerçevesinde gerekse ikili olarak derin yakınlaşmalar oldu. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar geçmişte Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’le görüşmüş, ortak çalışma grupları kurulmuş; ekonomi, turizm ve siyasi heyetler bazında karşılıklı ziyaretler gerçekleşmişti. Bu ziyaretlerin en sonuncusu, geçtiğimiz hafta Azerbaycan Milli Meclis Milletvekili Elman Nasırov’un Ada’yı ziyaret etmesiyle yaşandı. Nasırov, yaptığı açıklamalarda yakında Azerbaycan devletince Lefkoşa’da konsolosluk hizmetlerinin verileceğini ve........
© Kıbrıs Postası
visit website