Kişiliksiz köpeğin yönünü, uzatılan kemik belirler…
Toplum olarak çeşitli nedenlerle ruh sağlımız tehlike altındadır. Doktorlar evde beslenecek hayvan türlerinin strese karşı yararlı olacağını söylüyorlar. Bunun doğruluğunu yaşayarak gördüm. Herkese evinde kedi, köpek, kuş, kısaca her türden hayvan beslemelerini salık veririm. Hayvan beslemenin bence tek olumsuz yanı, hayvanları tanıdıkça çok sayıda insana verdiğiniz değer azalıyor.
Bugün seçim günü… Seçim yasakları var… Kimse yazdıklarımızdan nem kapmasın… Arşive girdim… 16 Haziran 2004’te yazdığım “Roza, Tarık ve şimdi Lolita” yazımı sizlerle yeniden buluşturmaya karar verdim. Aslında bu yazı yıllar sonra da toplumun değer yargıları, anlayış ve davranışları değişmedikçe yayınlanabilir.
***
“Hemen hemen herkesin evinde insan dışında var olan bir başka canlı daha var… Onlar da zamanla ailenin parçası oluyor.
Kedi var, köpek var, kuş var sürüngenler var hatta… Biraz da bu nedenle yazımın mesajı çok kolay anlaşılacak… Hiç kuşkum yok…
* * *
“Rahmetli babacığım avcıydı. Horozlu bir av tüfeği vardı. Av yaklaştı mı, evde ava hazırlık heyecanı yaşanırdı.
Fişeklerini kendi doldururdu. Evde kapsül, barut, saçma, keçe, tıpa her şey vardı. Doldurduğu fişekleri şöyle bir sallar ve iyi olup olmadığını anlardı.
Av köpeği de vardı. Henüz çocukken K. Kaymaklı’daki evimizde anımsadığım ilk av köpeği Roza’ydı. Kahverengi kısa tüylü, kuyruğu da kısa bir av köpeğiydi. Evin bir parçası gibiydi. Sakin bir köpekti.
Roza’nın nasıl olup da öldüğünü tam anımsamam. Ama öldükten sonra babam av köpeksiz kalmadı. Tarık isimli bir başka av köpeği geldi evimize. Cinsi farklıydı. Uzun kahverengi tüylerini dün gibi anımsarım. Cinsi farklı ancak huyu, terbiyesi Roza’yla aynıydı.
Babam uzun kış gecelerindeki sohbetlerde sözü köpeklere getirip, köpekler üzerine konuşmayı çok severdi.
“Köpek en sadık hayvandır. Yemek yediği kapıya ihanet etmez” dedikten sonra devam edip anlatırdı:
“Köpek terbiyesi çok önemlidir. Köpeği kişiliksiz yetiştirirseniz hareketini, yönünü uzatılan kemik belirler. Halbuki iyi köpek sahibini kolay unutmayan, her uzatılan kemiğin arkasından gitmeyendir. Kısacası iyi köpek iyi insandan daha insandır.”
Babamın köpek kişiliği üzerine söylediklerini hiç unutmadım.
1963 olayları üzerine göç ettik. Yıllarca çok zor koşullarda yaşadığımız için köpeğimiz de olmadı. Evde köpek olmamasına karşılık etraftaki köpeklere hep babamın sözleri........© Kıbrıs Gazetesi



















































