İhmal bizim kaderimiz. İhmale ses çıkartmamak ise bastırılmışlığımız
Depremin hemen ardından insanların ne durumda oldukları, evsiz yurtsuz kalmaları, en yakınlarını kaybetmesinin derin acısı bir yanda dururken, depremzedelerin birbirleriyle haberleşmeye çalıştıkları anlarda iletişimin salt sansürleme maksadıyla kesintiye uğratılmasından bahsetmiştim. Hatta “Çarpıtmaların ve yalan haberlerin not edilmesi tehditleri, zamanı geldiğinde de bu not defterinin açılacağı” korkutması tüm bu yapılanların yanına eklenmişti.
Biz başına gelenlerden ders al(a)mamakta mahir bir milletiz.
Binlerce insanın yıkık vaziyette kaderiyle baş başa kaldığı yerde dahi imajını ve siyasi ikbaline halel gelmemesinin planlarını yapan muktedirlerin gölgesinde yaşıyoruz.
Yine o yazımda “Bu kadar çok insanın vefat ettiği yerde ölüm asla kader olamaz, sadece ihmaldir.” demiştim. Şimdi bir arpa boyu yol alamamanın kaderinde kazalardan kaza, ölümlerden ölüm beğeniyoruz.
Daha Elazığ’da maden sahasında toprak kayması sonucu vefat eden madenciler bulunamadı. Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ve Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında çıkan ve 17 kırsal alanı etkileyen yangında 15 kişi öldü. Yangında aralarında ağır durumda da olan 40’ı aşkın kişi, yüzlerce hayvan yangından dolayı yaralandı ve onlarca hayvan ise yanarak öldü. Derken…
Ülkenin en büyük şehirlerinden birisinde, yol ortasında iki insan elektrik akımına kapılarak can verdi. Bir yağmur yağsa yerdeki su birikintisi kadar olağan bir şeyin dahi canını alabildiği bir ülke oldu burası. Diyarbakır- Mardin yangınındaki insanlar, İzmir’deki su birikintisinde can veren insanlar da elektrik kaynaklı bir ihmalden öldü.
Öncesinde Soma maden faciası... Patlamanın üzerinden daha 6 ay bile geçmeden 3 mükerrer kaza daha yaşanmıştı.
Eni konu ihmaller tarihimize baktığımızda sicili oldukça kabarık bir ülkeyiz. Bu........
© Karar
visit website