Her gelecek yakındır
Türkiye’nin son on yılı, gündemin gerçekliğiyle halkın gerçekliği arasındaki mesafenin giderek açıldığı bir dönem olarak kayda geçti. Siyasal iletişim stratejilerinin toplumsal gerçekliğin önüne geçtiği bu evrede, gündem uzun zamandır olanı yansıtmaz, olması isteneni inşa eder hâle geldi…
Böyle bir siyasal düzlemde gerçek sorunlar yalnızca görünmez kılınmaz, aynı zamanda meşru tartışma zemininin dışına itilerek çözülme olasılığını da yitirir. Bugün Türkiye’de kira krizi, barınma sorunu, genç işsizliği, sosyal adaletsizlik, liyakat yoksunluğu gibi yapısal meseleler, sistemli bir biçimde yüzeysel tartışmaların, sembolik kutuplaşmaların ve gündem mühendisliğinin ardına hapsedildi ve hiçbir şekilde oradan çıkamıyor.
Bu oyalanma hali elbette rastlantısal değil, doğrudan siyasal rasyonaliteye bağlı. Çünkü barınamayan bir öğrencinin, yaşadığı kentte maaşının yarısından fazlasını kiraya veren bir kamu çalışanının ya da kendi ülkesinde iş bulamayan bir gencin yaşadığı maddi gerçeklik, mevcut siyasal düzenin sürdürülebilirliğini haliyle sorgulama potansiyeli taşır. Dolayısıyla bu bireylerin yaşadığı somut sorunlar, yönetilebilir olmaktan ziyade, görünmez kılınması gereken tehdit unsurları olarak görülür. Bu tehdit, bastırılmak yerine simgeselleştirilir...
Artık en büyüğünden en küçüğüne sayısız gündem manipülasyonu ile karşı karşıyayızdır. Belediye başkanlarının teker teker hapse atılması, kıyafet tartışmaları, kanallara müdahaleler, sosyal medya paylaşımları üzerinden yürütülen linç kampanyaları, karikatür krizleri ve sürekli güncellenen “öteki” söylemi, bu bağlamda birer oyalama değil, doğrudan yönetim aracına dönüşmüştür.
Oysa bugünü kurtarma refleksiyle üretilen her palyatif siyaset pratiği, yalnızca toplumu değil, bizzat bu politik refleksi sürdüren yapıyı, muktediri çürütüyor. Bu işleyiş artık ne devleti taşıyor ne toplumu ikna ediyor. Ama en çok da bu kısa vadeli konforun, uzun vadeli bir çöküşe dönüşeceğini göremeyenlerin canını yakacak gibi görünüyor. Çünkü yolun sonunda her şeyi mübah sayan bu siyasal aklın, habis........
© Karar
