menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Suriyelilere dair yalan söylemenin rahatlığı

18 1
06.07.2024

Toplumda Suriyelilere karşı yükselen tepkiyi tek başına bir yabancı sorunu, hükümetin öngörülebilir ve şeffaf bir politikadan yoksunluğu ya da Kayseri’de olduğu gibi tek bir olayın yanlış iletişim ya da bilinçli provokasyon ile çığırından çıkması ile okumak eksik olur.

Bugün Türkiye’de toplumun geneline yayılmış bir umutsuzluk, karamsarlık ve geleceğe dair endişe var. Bunu da sadece iktidara dönük eleştirel tutumun yansıması jenerik bir ifade şeklinde görmemek gerek.

PANORAMATR araştırmalarında, geçmişi de olmakla birlikte özellikle son 3 yıldır neredeyse elle tutulur bir karamsarlık hâkim. Türkiye’nin genel gidişatına dair dönemsel bazı dalgalanmalar olsa da toplumun yüzde 60’ından fazlası ülkenin kötüye gittiğini düşünüyor.

Türkiye ekonomik olarak nasıl gidiyor denildiğinde kötüye gidiş kanaatini taşıyanlar yüzde 80’i buluyor. Bu kadar derin, sürekli ve hemen her demografik ve siyasi grubu yatay kesen karamsar bir duygu durumunu göz ardı ederek göçmen meselesi gibi yakıcı bir sorunu ele almak imkânsız.

Tersten gidelim. Bundan 10-15 sene öncesinde olduğu ekonominin büyüdüğü, Türkiye’nin en derin sorunları ile bile yüzleşecek ve çözüm üretecek cesaretinin olduğu, İstanbul’un sadece ekonomik değil kültürel ve siyasal bir çekim merkezine döndüğü bir atmosferde aynı orandaki göçmen nüfusu hiç de bu kadar büyük bir sorun olarak görülmeyebilirdi.

2024 itibariyle iktidarın ülkenin sorunlarına çözüm üretme kapasitesinin sorgulandığı, geleceğe dair hayal kurmanın bile zorlaştığı, ekonomik krizin toplumun geniş kesimleri için ağır sorun........

© Karar


Get it on Google Play