Vicdan-Pişmanlık-Tövbe
[2024 yılı, Müslümanlar olarak, eksiklerimizi yanlışlarımızı göreceğimiz, iyilik ve başarılarımızla anılacağımız, zalimlerin cesaretini kıracak güce ulaşacağımız bir geleceğin başlangıcı olsun, inşallah.]
***
İnsanoğlu, sadece başkasını değil, kendisini de aldatabilen tek varlıktır şu yeryüzünde… Çok zaman herkesi gören gözümüz kendi kusurlarımıza kör oluyor. O yüzden de iyi olmayı, bu fani dünyadan iyiliklerle ayrılmayı nefsimizin heveslerine feda ediyoruz. Çoğumuz, akıl ve vicdanımızın basiretiyle kötü olduğunu bildiğimiz halde fenalıkları işlemeye az çok devam ediyoruz; değersiz heveslerimizi bugün karşılarken, kötülüklerden vazgeçmeyi yarınlara atıyoruz. Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Takva sahipleri o kimselerdir ki, onlar, çirkin bir iş yaptıklarında, bu suretle kendilerine kötülük ettiklerinde, Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler… Onlar kötülük yapmakta bilerek ısrarcı olmazlar” (Âl-i İmrân 3/134-135).
Bu ifadeden anlaşıldığına göre, “Allah’a saygı ve sorumluluk bilincinin kazandırdığı yüksek dindarlık” diye tanımlayabileceğimiz ‘takva’, insanda şu iki hayati sonucu doğurur:
1. Ayette insanın “kendine yaptığı zulüm” olarak değerlendirilen günahlardan pişmanlık duyup Allah’tan af dilemek; 2. Kötülük olduğunu, onları işleyerek kendine de çevresine de haksızlık ettiğini bile bile kötülükte ısrar etmemek.
Bu sonuçların ikisini birden ifade eden İslâmî terim........
© Karar
visit website