Haccın özü nedir?
Hacı adayları önümüzdeki Cuma günü Arafat’ta “vakfe”ye durmak için yola çıkacak, Cumartesi öğle namazından sonra Vakfe’ye duracak, ardından Mekke’ye dönecekler. Hacca gidenler bilirler; haccın her anında tatlı bir telaş ve heyecan vardır. Ama –şahsen hissettiğim ve başkalarından gözlemlediğim kadarıyla- haccın en telaşlı ve en heyecanlı safhası Arafat’a gidiş ve Arafat’tan dönüşte yaşanır.
Günümüzde hacca gitmek eskisine göre fiziki olarak hayli kolaylaştı. Ama zamane insanının kolaya alıştığı, zora gelemediği de bir gerçek. Bu gerçeği dikkate alırsak haccın bazılarına zor gelmeye devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu konuda hâlâ üzüntüsünü hissettiğim gözlemlerim, anılarım var.
İbadetin yüceliğini bilenler için asıl mesele bedensel değil, ruhani ve ahlâkîdir. Daha yola çıkmadan yapılacak işler var. Gazâlî’nin İhyâ’daki açıklamalarına göre haccın en başı, bu ibadeti iyice anlayıp kavramaktır (fehm). Sonra hacca karşı derinden arzu hissetmek (şevk), sonra hacca gitmeye karar vermek (azm), sonra bedensel ve maddi bağlardan kurtulmak (kat‘-ı alâik) gibi diğer hazırlıklar gelir. Tövbe etmek, kul haklarını ödemek, geride kalan aile üyelerinin nafakasını hazırlamak gerekiyor.
Hac parasının mutlaka helal kazançtan olmasına dikkat edilmeli; mümkünse parasal hazırlığımız, lüzumu halinde ihtiyacı olanları da kollayacak yeterlilikte olmalıdır. Akrabalar, komşular ve dostlarla vedalaşmak, helalleşmek........
© Karar
visit website