“Hâlis Din”
Özellikle son 150-200 yıl boyunca kendi ülkemizde, Müslüman toplumlarda ve genel olarak dünyamızda yaşanan gelişmeler, dar ve geniş çaplı insan ilişkilerinde gözlenen sorunların en temelinde ahlâkî yozlaşmanın olduğunu apaçık göstermiştir. Bizde az görülse de –önceki yazımda bir örneğini sunduğum üzere- dünyadaki entelektüeller bu meseleyi ciddi ciddi düşünüyor, yazıyorlar.
Aslında ahlak sorunları geçmişteki insan ilişkilerinde de vardı. Fakat o devirlerde insan ilişkileri genellikle şimdikilere göre dar alanda yürüdüğü, kötülük üretebilen teknoloji de bu kadar gelişmediği için ahlak temelli sorunlar da sınırlı etkiler bırakıyordu. Günümüzde ise iyilikler gibi kötülüklerin de sınırları genişlemiş, şiddeti artmıştır. Mesela uluslararası yardımlaşma, insan hakları savunuculuğu gibi iyi amaçlı bazı çalışmaların yanında; savaşlar, terör olayları, ulusal ve uluslararası hukuk ihlalleri, sömürü ve soygunlar gibi genişliği ve şiddeti gittikçe artan sorunlar da yaşanmaktadır.
***
Bazı din tanımlarında belirtildiği gibi “hak din”in asıl amacı, insanların dünya ve ahiret hayatını mutlu ve huzurlu kılmak, bunun dinî ve ahlakî esaslarını koymaktır. Bir din telakkisi insanların dünyasına iyilik, huzur ve mutluluk katmıyorsa, tersine, yukarıda belirtildiği türden sıkıntılar yaşatıyor veya bunları önlemeyi hedeflemiyorsa o telakkideki din, doğru din, Kur’an’ın tabiriyle “hâlis din” değildir. Çünkü bireysel ve toplumsal vicdanda kemale ermiş şekliyle din rahmettir. Kur’ân-ı Kerîm’in 300’den fazla ayetinde Allah’ın rahmetinden bahsedilir. Bu........
© Karar
visit website