Katma değerli ürün üretebilir miyiz?
Sayın Mehmet Şimşek’in, ekonomik yapının analizi, gelecekte karşılaşacağı riskler ve olması muhtemel veya umulan fırsatlar konusundaki vizyonunu irdelemeye devam ediyoruz.
4) ”Dünya ticaretinden daha çok pay almak ve kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek ancak verimlilik artışı, inovasyon, yüksek katma değer ve markalaşma ile mümkündür.”
Son yazıda, Gümrük Birliği (GB) ve Serbest Ticaret Anlaşmalarından (STA) dolayı Türkiye’nin, ‘yüksek katma değerli ürün’ üretimini artırmasının zorluğunu hatta imkânsızlığını vurgulamaya çalışmıştım, bugün de bu konuya devam ediyoruz.
Sayın Şimşek bana itiraz ederek, “Biz önümüzdeki üç yıl boyunca, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) kapsamında yüksek katma değerli ürün üreteceklere, 284 alanda, her yıl 100 milyar TL kaynak tahsis ettik ve bunu üç yıl sürdüreceğiz. Böylece bu kaynakla katma değerli ürün üretebileceğiz” diyebilir.
Acaba ne kadar haklı?
YTAK listesinde yatırım yapılacak alanlar listesini inceledim.
YTAK listesindeki ürünlerin hepsi tabir caizse “ithal ikamesi amaçlı” bir sanayileşme öngörüyor.
Bir bakıma bu liste, başka ülkelerde hiç üretilemeyen ve üretildiğinde hemen dünya pazarlarında elini kolunu sallayarak satılabilecek ürünler değil.
Doğrusu bu YTAK programı, orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünleri üretmek için başlatılmış çok doğru bir ‘başlangıç adımı’dır. Herkesin üretebildiği ürünleri üretme yeteneği kazanmadan, hiç kimsenin üretemediği ürünleri üretmek neredeyse imkânsızdır.
Sanayileşmenin bu aşamasında, YTAK........
© Karar
visit website