Asıl darbe dinlerarası diyalogdu
Asırlar evvel Bursa’da bir vâiz, “Biz onun (Allâh’ın) peygamberlerinden hiçbirini diğerlerinden ayırmayız” (Bakara 285) âyetini, peygamberler arasında hiçbir fark olmadığı şeklinde tefsir edip Hz. Muhammed’i, Hz. Îsâ’dan üstün görmediğini söyledi. Peygamber âşığı bir Arap, buna itiraz etti. Bu tartışma, cemaat arasında bölünmelere yol açtı ve İranlı vâizi tutanlar oldu. Cemaat içinde bulunan ve tartışmalardan incinen Süleyman Çelebi, Mevlîd-i Şerîf’i yazarak cevap verdi:
“Ey risâlet tahtının sen hâtimi
Ey nübüvvet mührünün sen hâtemi”
Demek ki, “Peygamberler arasında fark yoktur.” safsatası, yeni bir şey değil.
1998’de Gülen, Papa’ya gönderdiği dialog mektubunda Peygamberimizden tek kelime bahsetmemişti. Aksiyon dergisinin “dinlerarası dialog”(167. sayı) hakkındaki sayısının başyazısı şöyleydi: “Hz. İbrâhim’de buluşalım”
“Niye Hz. İbrâhim’de buluşuyoruz? Niye son Peygamberde, Efendimizde buluşmuyoruz?” diye ortalığı sallayan bir ilâhiyatçı hatırlıyor musunuz? O zaman bu soruyu sormayanlar, dinlerarası dialog projesine itiraz edenleri susturanlar, hattâ hâin ilân edenler, şimdi Gülen’in cenâze merâsimini eleştirip ibret almamızı istiyorlar. Ya nasıl olacaktı cenâzesi? Buluşmak istedikleriyle buluştu o kadar!
Biz, kendimize bakalım! İslâmın Peygamberi hedef alınırken uyanmayan Müslümanların, iktidar hedef alınınca uyanması ne kadar hazîn! Çelebi misâli yakarmaya........
© Karar
visit website