İntegral zor da edebiyat kolay mı?
Bilmeyenlere, neyi bilmediklerini anlatmak çok zor.
İntegral zordur onun için müfredattan çıkardık gibi bir söz üzerine bir fırtına esti. Millî Eğitim’den de cevap geldi. Ontario’da müfredatta integral yokmuş. O hâlde tamam. Herkes evine gidebilir. Ontario’da yoksa bizde de olmamalı. Bu kesin… Haddim olmayarak bir tereddüt geçirdim, integral acaba Ontario Gölü’nde mi yoktu yoksa Ontario Vilayeti’nde mi? Araştırdım ikincisiymiş.
İyi hoş da integralin ne olduğundan zaten haberi olmayan insanlara, müfredatta integral olsun mu olmasın mı tartışması ne söyler?
Yine de konu matematik olunca neyin olup neyin olmayacağını tartışmak görece kolay oluyor. Belki gerekçeyi tartışmak da. Fakat iş matematik kadar keskin olmayan konulara gelince onlar üstüne konuşmak o kadar cazip değil. Müfredattaki eksiğimiz sadece STEM, yani bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik’te mi? Mesela milleti millet yapan, hani o çok sevdiğimiz “millî birlik ve beraberlik”in temelinde yer alan kültür, edebiyat, tarih gibi “yumuşak” konularda hâlimiz nedir?
BİR BAK NE GÖRECEKSİN!
Muhafazakârlar bunları muhafaza edeceğine göre ve son yirmi iki yılda iktidarda muhafazakârlar olduğuna göre endişeye mahal yok. Her hâlde bunlar gerilememiş, gelişmiştir. Tıpkı şehirlerimizin mimari siluetlerinin gittikçe tarihî görünümüne daha da yaklaşması gibi! İstanbul ufkuna baktığımızda sanki imparatorluğumuzun haşmeti ayan beyan gözler önünde değil mi? Muhafazakâr olmayan bir belediye, muhafazakâr olmayan bir iktidar, İstanbul siluetini çirkin gökdelenlerle doldurur; Sinan’ı, Yeditepe’yi onların arasına gömerdi.
Yahya Kemal’in, Geçmiş Yaz şiirinin ikinci dörtlüğü şöyledir:........
© Karar
visit website