Neden böyle oldu, bu durum fırsat olabilir mi?
Fethullah Gülen uzun yıllardır yaşadığı ABD’de öldü.
Yaklaşık son on yılını, bir ‘devlet düşmanı’, hatta ‘terörist başı’ sıfatlarıyla anılarak geçirdi.
Bunu hak ediyor muydu?
Türkiye’nin her anlamda kimyasını bozan ‘darbe girişimi’ ile ilişkisi olduğuna dair güçlü emareler bulunduğuna göre, bu soruya cevapta zorlanılacağını sanmıyorum.
Darbe girişimi, kendisine ve lideri olduğu harekete sempatiyle bakmış, yardımlarına koşmuş, aynı hassasiyetlere sahip olmasalar bile etkinliklerine katılmış herkesi, görüşlerini gözden geçirmeye sevk etti.
O insanların büyük bölümü yıllardan beri cezaevlerinde…
“FETÖ’cü” yaftası yemeleri yüzünden…
Onların büyük çoğunluğunun, yapının sonradan ortaya çıkan gerçek yüzünü tasvip etmediklerine, hele ‘darbe’ girişimine asla destek çıkmayacaklarına eminim.
Vaktiyle sempati gösterdikleri kişilerin yaptıklarının hesabı şimdi onlardan soruluyor, cezayı da onlar çekiyor.
Darbe girişiminden dört ay önce, 2016 Nisan ayı başlarında, ‘Ben Böyle Gördüm: Cemaat’in Siyasetle Sınavı’ adlı kitabım yayınladı. O kitapta, ülke gündemine ilk girdikleri günden itibaren ‘Cemaat’ diye anılan, daha sonra kendilerinin ‘Hizmet Hareketi’ diye takdim ettikleri yapının, başlangıçta kendisini siyaset-dışı, hatta bir yönüyle siyaset-üstü tutmaya çalışırken, giderek bir siyasi aktör haline dönüştüğünü sergilemeye çalışmıştım.
Sonlarını getiren de siyasete iştah duymaları oldu.
Keskin dönüşümün........
© Karar
visit website