Ah bu ne yaman bir çelişkidir, bu ne yaman trajikomik bir durumdur…
Önceki gün demokrasi tarihimizdeki kapkara bir leke olan, merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarını idama götüren 27 Mayıs kanlı darbesinin yıl dönümüydü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Mayıs darbesinin 64’üncü yıldönümünde, ismi Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak değiştirilen Yassıada’ya gitti. Adnan Menderes Kongre Salonunda yaptığı konuşmada şeyle dedi: “Bu millet merhum Menderes ve arkadaşlarını şükranla ve idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle anacaktır. 27 Mayıs bir provokasyonun sonucudur. Yassıada’da millete ‘ayağınızı denk alın’ mesajı verilmiştir. Yassıada’da işkenceye maruz kalan devlet adamlarımız isimlerini milletimizin gönlüne şehit olarak yazdırdı. Üzerinden asırlarca da geçse darbecileri, demokrasi cellatlarını unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Eski adı ile Yassıada’yı, milletin ifadesi ile yaslı adayı hüzün adasına dönüştürenleri de nefretle anıyoruz.”
Değil üzerinden 64 yıl, 600 yıl geçse bile milletin vicdanında açılan yaralar nesilden, nesile aktarılmaya devam edecek, 27 Mayıs tarihi takvimlerde utanç günü olarak anılacak, dolayısıyla asla ama asla hafızalardan silinmeyecek.
Anayasa rafa kaldırılarak, hukukun temel ilkeleri alaşağı edilerek, adalet sistemini yerle bir edecek düzmece bir mahkeme kuruldu; bu yolla Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan hakkında hüküm baştan verilmişti.
Yıllar sonra açılan Yassıada belgeleri, mahkemenin sanıkların yazılı savunmalarını okumadığını, yargılamaların göstermelik olarak yapıldığını teyit etti.
Adnan Menderes sürekli kesilen sözlerine rağmen mahkemede savunmasını yapmaya, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini anlatmaya çalışırken, Yassıada hakimi Salim Başol’un tarihe geçen şu sözü yargılamanın nasıl yapıldığını göstermeye yeter de artar bile:
“Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor!”
Salim Başol’un bu sözüne rağmen Menderes ve arkadaşları kendilerini savunmaya çalışınca, Başol yine müdahale ederek tarihe geçen şu sözünü söyler:
“Fazla konuşmayın, savunmanızı yazılı verin!”
Salim Başol darbecilerin hoşnut olduğu şekilde yargılamayı yönetmesinin karşılığını, ödülünü Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak aldı.
***
Erdoğan haklı, Yassıada’da devlet adamlarımız işkenceye maruz kaldılar. Hem de ne işkence, vicdan kabul etmez,........
© Karar
visit website