İktidar medyası ve Erdoğan’ın sorumluluğu
İktidara yakın ya da iktidarın bizzat oluşturduğu medyada güçlü kalemler yok değil. Diyelim muhalefete yönelik eleştiri ve analizlerde oldukça etkili yazılar yayınlanıyor.
Peki iktidara yönelik değerlendirmelerinde durum ne?
Ak Parti’nin 23’üncü kuruluş yıldönümü için yapılan değerlendirmeleri okumaya çalıştım. Çok net analizler vardı ve ana eksende[AT1] “AK Parti’deki düşüş” ele alınıyordu.
Evet, ekonomiden toplumsal hayata kadar ülke sorunları sıralanıyor, ve bunlara yeterli cevap verilemediğinin altı çiziliyordu.
Bu değerlendirmelerde dikkat çeken bir başka husus ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, genelde kullanılan sempati ifadesiyle “Reis”in sorunlarla ilgili “sorumluluğu”nun göz ardı edilmesiydi.
Aksine iyi ne varsa “Reis” sayesinde oluyor, eksiklikler, belki yanlışlıklar ise Ak Parti kadrolarının “Reis’e ayak uyduramaması”ndan kaynaklanıyordu.
Böyle “Reis” ya da “Üst otorite” merkezli yapılarda, üst otorite ile sıkı ilişki ihtiyacı duyan kişi ve kadroların, bu tarz yaklaşımı, mesela parti kadrolarının ya da üst otorite ile sistem gereği emir – komuta ilişkisi içinde olanların bu tavrı olağandır.
İyi lider ya da üst otoritenin, sağlıklı bir işleyiş için, gerektiğinde yanlışları gören ve uyaran kadrolarla çalışmayı tercih edeceği söylense de, bizdeki gibi “itaat merkezli” toplumsal zeminde bu gerçekleşmiyor. Bir anlamda “kurnaz” maiyyet (beraberinde çalışan) liderin gözünün içindeki anlamı kolay okuyor ve iltifatın ne kadar sonuç alıcı, örtülü olsa bile eleştirinin ne kadar kaş çatmasına yol........
© Karar
visit website