Sorularınız kadar varsınız
Kural bellidir: Ne kadar yetki varsa, o kadar da sorumluluk vardır. Bu denge şaşarsa en sağlam dediğiniz zeminlerin altınızdan kaydığını görürsünüz. Ne din din gibi kalır, ne dil dikkati, ne tarih şuuru kalır. Bunlar olmayınca kimlik krizi doğar. Kim olduğunuzu şaşırırsınız. Kendinizden şüphe paraziti içinizi kemirir. Başını nereye vuracağını bilemez, pusulasız bir insan yığını haline gelirsiniz.
Bu durumda kargaşa, panik kaçınılmazdır. Giderek öyle bir yere gelinir ki bu krizi yaratanlar, isteseler de girdikleri yoldan kolay kolay çıkamazlar. Şimdi maalesef oradayız.
Yetkisi sonsuz olanların sorumluluğu yoksa yandınız. Böyle bir idare bozgununa düşerseniz, olacakları ve başınıza nelerin geleceğini öngöremezsiniz. Kötülüklerin anası bu sorumsuzluktur. Terazinin her iki kefesi de aynı insafsız elin insafına kalmıştır. Hilesini görür ve “Yapma!” demeye kalkarsanız başınıza gelmedik hal kalmaz.
Vaziyet böyleyken böyle. Fakat ümitsizlikte konaklamak olmaz. Yanmayı göze alan insaf ehli varsa er geç bu dehlizden çıkarsınız.
Olanı biteni anlayalım: Yetki ve sorumluluk dengesi bozuldu. Bu durumda, memleketin en büyük problemlerinden biri hesap verilebilirliğin ortadan kalkması haline geldi. Basitçe, muhasebedeki “mahsub çıkarma- hesaplaşma” kısmını ele alırsak, biz bunu yapmıyoruz. Yapamıyoruz da diyebilirim. Çünkü taraftarlıklarımız müsaade etmiyor. Çünkü yalan dolanla, sahteciliklerle elde ettiğimiz pozisyonumuzu koruma telâşındayız
Türkiye bu ahlâk dışı işlere meydan vererek gerçekle bağını kopardı.........
© Karar
visit website